Ey Şiir Uykumu Ödünç Al
(Yanındaydım, gözlerini yumardı hep geçerken o karanlık geçitlerden.
Sorardı her defasında)
Geçtik mi, geçtik mi?
...
Ruh savrukluğum: Sözcüklerimin şımarık kontesi.
Bilmenin acısıyla bir kenti buruşturup çöp kutusuna atmak
Bencil kuşların gözü önünde.
Tanrım, sayılara huzur ver
Anlamın küme düştüğü
ve acemi kadınların
Gövdemde ok atmayı öğrendiği zamanlar
Sanırdım ki yazmak masumiyeti gıdıklamaktır.
Dünya ağzımı katlayıp çantasına koyduğu günden beri
Mistiğin çekirdeği sürekli patlama halinde.
Dedim ki, aşk; atomların dansıdır
Satır başı bile değildim henüz
Özür dilerim Einstein.
Sonra ne olduysa bir gün edebiyat
Kokmuş yatağından kalkarak duşunu aldı
ve alnıma boşalttı belindeki böcekleri
Gregor Samsa bile hafif kaldı yanında
Uyandı içinde yaşadığım deli
Kalbimi özenle kırıp uzaklaşırken ordan
Bir sigara izmariti elimden tutup başkaldırmaya götürdü beni
Kafama çarpan kocaman bir gerçekle
İnsana açılan pencereyi gördüm -pencereler evlerin gözleridir
Kullanımdan düşmüştü yaşamak
Özür dilerim anne.
Gülümsemeyi kim icat etti bilmiyorum
Helal olsun.
Yağmur sürekli arkamdan konuşuyor
Ben yokken düş sözcüğünün yerini değiştiriyor
Sevgilisini askıda unutan geçmişi inceleme ustaları
Dediler ki; utanç tüm zevklerin kaynağıdır
Gidip kendime bağıracak bir tepe bulurdum
Önceliğimi yitirdiğim zamanlarda
Bıçaklar ondan sonra beni dikkate aldı.
Uçurum henüz ilkokula gidiyordu
Üşümenin ne olduğunu bilmiyordu 'herkes aslında hiç kimseyken '
Sonra yine başladı o sesler...
Seslerle konuşmayı ilk öğrendiğimde on altı yaşındaydım
Herkes on altı yaşındaydı
Heja! (bu onun gerçek ismi değil)
diye yankılanıyordu beynimdeki tıkanmış mazgallar
Mole küllerim benimle konuşmuyordu
Heja en çok merdivene benziyordu
Gölgesiyle beraber siktir olup gittiğinde
Şimdi aşkı ev işlerinde kullanıyor.
Yine bir gün ansızın büyüdüm hiç gereği yokken
Büyüdükçe, suçlarım derinleşti
U-yuş-tu-rul-ma-ya itiraz ettiğim için
Üstelik bunu heceleyerek ve üstüne basa basa söyledim
Kendimi öldürüp olay yerinden uzaklaştım
Şair olup kardeşimi yanıma aldıracaktım.
Kader izin vermedi, özür dilerim kardeşim.
Ellerim cebimde aç perişan eve dönerdim
Sevgili eşim yalnızlık, öyle bir sofra hazırlardı ki
Bir tek kuş sütü eksik olurdu.
Vicdan tamir edilebilir bir şeydi o günlerde
Devlet gevşemiş vicdanını tornavidayla sıkıyordu
Gözümdeki perdeyi çektiğim bir sabah evimden kibarca alındım
Uzun süre içerde kaldım, kendimle adım çıkmıştı
İçerdeyken bir sürü hitaplarım yayınlandı sosyal medyada
Karekök olarak dışarı çıktım, küçülmüştüm
Babam karikatürümün elinden tutup
Beni adam etmeye götürdü, başaramadı.
Babama Kom piç yüz'ün sözünü hatırlattım
'Erdemli birey erdemli toplum '
Ardından şunu da ekledim;
'Tarih eşcinseldir'
Babam bunu küfür sayıp evlatlıktan reddetti.
(Başbakanlar şiirden ve karikatürden uzak durmalı.
Tiyatronun peşini bırakıp romanı özelleştirsinler.)
...
Pencerenin ağlamasıydı
Şiir. Saçaklardan döl yağarken.
Kâğıt mendil satıcıları
Masumiyet dükkânında ölürler
Morglar kamu malıdır.
Pencereler, evlerin dudaklarıdır
Öpüşemezler.
Yaşlanmak; yeryüzünün eskimesi
İmam nikâhlı gezegende.
Benimle benim aramda
Çamurlaşmış ülke.
Bütün bu sözcükler çadır hayatını tercih etti
Halay çeken imgelere silahlı saldırı
Boş kovanlar; beyaz Reno'yla kayıplara karıştılar.
Yıldızları meleklerin gözleri sanan
Şairler. Gerçeği arayış nerede yaşar?
Bu ruh savrukluğum.
Ölümcül kontesim.
Bu resmi soytarılar
Çağından...
Ey kalbim!
Aç gözlerini artık
Geçtik.













bir yudum şiir içmeye geldim izninizle var olun...
şiirler ünsüz şairlerin ellerinde ne kadar büyükler dilerim bir gün bu ülkenin bilinen şairlerinden olasınız
tebriklerim en kalben ...
Günün ve günümün şiirini ve şairini tebrik ederim.
Günün şiiri ve şairini tebrik ederim.
yüreğine sağlık gerçekten ağız tadıyla okuduğumuz bir şiirdi yürek sesin hiç susmasın abim saygılarımla...👍👎👍👑👑
şiiri hakettiği yerde görmek ne güzel
ne güzel sayfaya her girişte şiir okumak
tebrik teşekkür ve saygılarımla şair