Eylül

Mergup Nurengin'in Anısına
Uzun uzun kuleler.
Camdan sessizce kim
denizi gözler ?

Cerrahpaşa. Eylül.

Denizde yelken açıyor,
geçmiş seneler
ve sen
beni kucaklıyorsun
yorgun, solgun
ve pesimist,
ama duru,
bir günlük de olsa
gözleri
kuru,
Eylül !

Geçen günlerden arda kalan,
Sessiz ve düşsüz saniyeler.
Her an kaybolurken
zaviyeler,
belli ki her an,
her zaman,
Eylül rüzgarları
suskusuyla
eşsiz.

Ufuktaki gemiler,
uzaktaki pencereler,
uzaktaki insanlar
ve hatırlayamadığım
portreler, artık
silik ve issiz.
Anlıyorum şimdi
her şey
silik
ve issiz.
Anlıyorum artık,
herşey kişiliksiz.

Deniz kişiliksiz.
Kıyılar kişiliksiz,
Bulutlar da.

Sadece rüzgarlar,
sadece rüzgarlar,
duruyor tüm
kişiliğiyle
ayakta.

Duyuluyor, sadece
onların çığlığı,
orada,
burada.

Rüzgarların çığlığı,
Rüzgarların bağırışı,
bir övgü.

Bu bir övgü,
bir övgü.
Elimizden kayıp giden
Eylül'e övgü.
Yitirdiğimiz şeylerin
ve yitişimizin
bekçisi
Eylül'e övgü.

Dağılan kestane
kabuklarında,
uzaklarda kalan
Ayvalık sabahlarında,
uzakları ve uzaklığı
hasat ettiğimiz
harmanlarda
savrulan samanlarda,
ve artık unuttuğumuz
güz akşamlarında,
yorgun bekçi,
Eylül'e
övgü.

Bu bir övgü,
bir övgü,
elimizden hızla
kayıp giden
Eylül'e
övgü.

Ne bir söz,
ne bir sövgü.

Cerrahpaşa. Eylül.
İlerde Edirne,
arkada Adapazarı.
Üstümüzde zamanın
nazarı,
taş üstünde dururken
gönyenin kenarı.

Şimdi şarkı söylüyor
çatılarda,
kayıp kuşların
rüzgarları,
canlandırarak
öykü dolu
hatıralarımı.

Ama ağıt yakıyor,
yiten gençliğine
ve solan geçmişine
çiçek bahçelerinde
kendisine
yol arayan, Eylül
akşamlarının
yorgun kemancısı
ve kırık kemanı,
yalnız,
yapayanlız kalırken
hatıralarda,
Eylül akşamları
ve Eylül
akşamlarının
o sakin
rüzgarları.

Ey Eylül !
Rüzgarların atına binen
kim şimdi,
bana
söyle !

Ey Eylül !
Rüzgarların hasadını
yapan kim
şimdi,
bana
söyle.

16 Ağustos 2009 104 şiiri var.
Yorumlar