Eylül Ayini

Hiç bir yansıma güzel değil senin yüzün kadar.
Islak öpüş senfonisi su melonkoli
Eylülde gel bir şarkı kuşların dilinde
Aşk diyorum akıyor gözlerimin akı
Ellerimi ayaklarına bağladım ey eylül
Züleyha'dan öğrendim yanmayı
Kilitledim şehrimin kapılarını
İçimde müebbetsin sen...


Kavuşmalara sürdüm yüzümü
Lahit ve yalın ayak çıplak hüzün
Koşulsuz sevme kültü
Varım öyleyse aşkım
Gök yangısı ellerin ve mavi tutku
Mucizelere inanır mısın dokunduğum an
Mon amour_Yusuf soyundan...


Dışarısı kaos dışarısı tufan
İndir omuzlarımdan dünyayı
Buhurlu ayinlere yazdım adını
Ruh külü bedenlerimiz
Ah eylül sarısı
Kutsal mevsim
Aç kapını biz geldik
Yılkı aşkı usulca bıraktık
Can çiçeği açan mabedimize...

...

Kendimden çıktım yola
Eylüle batmıış bir şiirle
Bütün iklimler dönüşürken sarıya
Avuçlarımda giza güzü
Sedir ağacı saçları
Ve en çok göç kuşları
Ay birikmiş gamzelerine
Örtüyor suları kirpiklerin
Gelecek hali bir sözcüğün
Uzak yol düş döngüsü
Demem o ki firar bir çiçeğe
İçli bir bennu siyah Rapunzel
Yani dudaklarımdaki çöl
Mutlak öpüşmenin masum hayali

Ama aslında tuz tadıdır adın
Kırılır firarım ellerim yarım ay
Sonsuz hasrete sürgünüm ey Adrasteia
Sonsuz sevmeyim lirik yansıma
Nefti amaog kırık nefes durağı
Bir aşkı oku hücrelerime ey ikna

.............

F Can
C Çorbacı






...
Şiiri güne layık gören
seçki kuruluna-

Feyza Can- ve kendi adıma
Teşekkür ederim
hep saygıyla