Eylül Dökülür
bir ölünün not defteri düştü
öykünün satır aralarına
gidip de dönmemek vardı hani
gelip de görmemek
gitti... mayıs böceklerine basıp, düşe kalka
bazen ölüm doğar çiçekler
şafağı ertelerken
o naif esinti vurup göğüs çatalına
sırtlanıp ne varsa
yer ve gök birleşir
kaybolurken boş bakan gözlerin benekleri
ardında kalır derler ya,
düşerken toprağa
zeytin tanesi misali.
özlem
kızılca yangındır
poyrazın insafına yüz sürüp,
dur dersin
ya da yağmur dilenir, o gün yok olur bulutlar köşe bucak
küçüldükçe büyüyen kıvılcımlar sararken
bedenin şimalini
sancıların ağlaşırken hele, kuru sokak çeşmesinde
dudağını dayarsın
ağustos kokar
ve
sözlerin firarı başlar
şair defterinden
eylül dökülür artık
şiirler.
bir ölünün not defteri düştü
öykünün satır aralarına
gidip de dönmemek vardı hani
gelip de görmemek
gitti...
dudağını dayarsın ağustos kokar
ve sözlerin firarı başlar şair defterinden
eylül dökülür artık şiirler.
bir ölünün not defteri düştü öykünün satır aralarına gidip de dönmemek vardı hani gelip de görmemek gitti...🤐🤐
Yine şiir yine şiir şiir yürekli gardaşımdan teşekkürler ..👍👍