Eylül Esintileri...
İçimde yanıyorsun, bağrıma düşen kor bir ateşsin                  
Mevsim sonbahardasın,?'Eylülde Gel ?'şarkılarındasın             
Çocukluk şenliklerin de gençlik ayrılıklarındasın                     
Hasat sonu, güz günü mevsimlerden en çok sevdiğimsin 
     
Her şey yeni bir yıl için nadasa çekilirken, doğada                 
Büyüdük mevsimler mi değişti yoksa bilgi çağında?               
Ayrılıklara sen misin sebep çocukluğumuzda da                       
Çoğumuzun uslarına sen gelirsin ayrılıklarda                          
Ben ki çok hazan mevsimleri gördüm, güz günü sakini...              
Mutluluk bakışları almış, alın terinin yerini                                   
Emeğin ekmeğe dönüşmesi bunlar olsa gerekti                          
Toprak güldürmüş yüzünü, gönlü huzurlu, hasat iyi                        
Babam derdi;''Ne ekeceksen hasatta düşünmelisin                       
Umudunu kara toprağa tane tane serpmelisin                              
Sevgiyle ektiğin her taneyi çocuğun görmelisin                             
Bir avuçta olsa toprak; topraktır senin bilmelisin                          
İlkbahar hazırlığına sonbaharda başlamalısın                                
Öküzle kara toprağı havalandır, terin damlasın                               
Toprağı avuçla, ellerin nasır bağlayıp çatlasın                                 
Kara öküzün yoksa çifte de kendini koşmalısın  ?'                            
Sahile göç başlar, anaları tatlı bir telaş sarar                                     
Bütün bunlar bir arada nasıl olacak işler                                        
Kışın ne yer ne içer, biraz elma kurusu işler                              
Yaz sonu kış arası mevsimde yaşanır, bütün bunlar                           
Anızları bir bir yak, yüreğin cayır cayır kavrulsun 
Kara kara dumanlar , kara çukur gözlerden süzülsün 
Hepsine yeni umutlar ekilsin, bebeler büyüsün   
Adları hasat sonu Eylül'ün çocukları koyulsun  
Eylül çocuğuyum, hasat sonu babamın tanesiyim 
Anamın saçındaki akların bilmem kaç tanesiyim 
Oysa ben; çocukluk aklı işte... Uçurtma peşindeyim 
Uçurtma özgürüyüm, sarı sarı yapraklar gibiyim
Uçurtma zamanı çocuklar, gökyüzü daha havadar 
Çocukluk işte... Oyun için vaktin olduğu zamanlar 
Gönlüm rahatta, anamın sesini duymayacak kadar
Hazan mevsimi sende mi? bütün canandan ayrılıklar 
Tabiat soyunuyor, sararmış yapraklar bir bir düşerken 
Yaz sıcağında kavrulmuş ılık ılık rüzğar eserken 
Diken sızlanmakta, gülün yaprağı dalından düşerken
''Gülüm !.. Hani bu yıl daha uzun kalacaktın.?' Solarken
Yeni umutlar, yeni hasat için kopmalı dalından 
Senin ayrılıkların mevsimi olman beklide bundan  
Güz sakinini hatırlarım, esintinde sebep senden   
Hatıramdasın şimdi, esebildiğin kadar es!... Sen'den
