Eylül ve Mazi
Yine Eylül 
Yine hüzün.
Ne zaman Eylül gelse mevsime 
İçim bir başka oluyor.
Sanki...sanki tüm mevsimler 
özlemini
Beklenen sevgiliyi ,
hiç bitmeyen ayrılık vaktini
Eylüle bırakıyor 
Sonbaharla çalar kapı zili
Kayıp gidenlerin sesi ,
Hasretle beklenen mutluluk 
En çok bu aylarda acıtır içimi. 
Dizleri yamalı öyküler ,odunun titrek ateşi 
En çok bu zamanlar özlenir 
Hele bir de.. elinizde salep kokan yırtık bir kitap,
ve üzerine yazdığınız onlarca hatıra izi varsa.. 
Birden ayak izlerinize karışır rüzgarın sesi
Hani...Bir soğukluk hissedersiniz ya ensenizde...
İçinizde fırtına ,gözlerinizde yaş,
Dolar taşar hatıralar...
yalnızlığa vurur zaman
Yada eskimeyen sevgilinin avuçlarında 
Yürürsünüz yollarda bir başınıza.
İçiniz dışınız tenha ,dökülen yapraklar...
Hazan kokar her yanınız 
Soruyorum şimdi Eylül bakışlı ağaçlara
Getirir misiniz maziyi ?
