Fal
Gün batımında söyleşir menevişler
Gözlerimden süzülen yaşlar sana adanır
Ayrılık kol gezer garip kentin türküsünde
Sazımın telinden yüreğimin bam teline
Dokunduğunda bana çıksan
Papatya falı,
Kahve falı,
Hatta el falım olsan...
Erguvanlar sevişirlerdi baharda
Bu yaz sokaklar sana teslim
Volta atsan yüreğimin kıyısında
Ya da dönerken uğrasan yüreğimin kıyısına
Denize karşı çay içer, martılara simit atarsın
Olmazsa olmazımsın
Sağ elimin yüzük parmağı yüzüğünü bekler
Sol elimin yüzük parmağı yüzüğünü bekler
Sağ yanımın bam teli yüreğini bekler
Kapı da çaldı
Geç kalmazsam gel
Hoş gel
Hem de sefa gel
Ama ben bir kapıya kadar yürümenin,
En derin acizliğindeyim.
İstersen uçarak gel
Kapılarla işimiz olmasın
Yaktı geçti, kül oldum, öldüm bittim
Reenkarnasyona düşsem de gel
Cici bir teyzenin talihiyle doğsam dünyaya
Elimi öpmek zorunda kalsan da gel...