Fatma'ya Şiir
dergâhtır sana kalbim
bir mabed...bir sığınak...
...saklı kal hep orada
ciğeri para etmeyenlerin
üç kuruşluk göz zevkine
ana kuzusu güzelliğini
satma sen Fatma
ağla...
sözüm olmaz ağlamana
'bahar yağmurudur' derim
lâkin meçhul güneşler misali
batma sen Fatma
kış güneşi değil de
yaz güneşi ol
ısıt, çöpten ekmek toplayan
çocukların ellerini
kışlık elbise, odun-kömür
dertleri olmasın
ve kalmasın körpe yürekleri
kar altında
onların derdine dert
katma sen Fatma
bana sorsan
ben derim ki senin yüzün
en güzelidir çiçeklerin
arılar sende vızıldar
sende yeşerir bahar
genç adam sevdiği kıza
seni verir buket yapıp
bahçende bülbül öter
dağ çilekleri biter
camlar ardında aç-susuz
ve kupkuru kalsan bile
ölümü şerbet bilip
bensiz tatma sen Fatma
hem bil ki biri var
onca sarsıntıya rağmen
halâ ayakta
biri var..bir serseri
gecenin bir yarısı
dolanıyor sokakta
dilinde Cengiz Baba'nın
-hain geceler'i-
Orhan Baba'dan ise
-bir teselli ver-
kimbilir...
belki de bir şafak vakti
yolu Gebze'ye düşer
öyleyse hiç uyuma
yatma sen Fatma
bu işte benim sevdam
-hastane önünde incir ağacı gibi-
-doktor bulamadı bana ilacı gibi-
türkü dolu ve şiir kokulu sevdam
ve delikanlı bir o kadar
adamakıllı sevdam
hafife alsan da
yabana atma sen Fatma
dert üstüne dert katma
kalem kaşını çatma
kanatma yüreğimi
hançer misali batma
Fatma, Fatma sen Fatma
-2006-