Ganita

saçları mavi fısıltılı rüzgarlar
koyun eteklerine inen duvağına
Köprü üstü günbatımı nazından salınıyor

bir çay bir çay daha!

mavisine yeşil çalınmış dalgaların
kumsal boyu öpüşlerinin kıyısında
sevda şarkıları tütsüleniyor


Ganita'nın dalyan sefası eteklerinde
limon mayhoşluğu sarılı sarhoş dudakların
bahçeye inen sarmaşıklı
kırlangıç bakışı yokuşunda
martıların çığlık çığlığa haykıran tanıklığı
kazılıyor yalı boyuna

o çapkın daracık patika
göz ediyor sur bitişiği askeri gazinoya
küçük parkeli taşların
topuğuma takılan oynaşına b/akıyor
bahçede çehresi çizik masalar

Ganita'nın duvarlarından başını çıkaran
zifin çiçeklerinin kokusunda
yamaçlarında kemençe tellerinin
dalgalara inen titreşimi oynar kolbastıyı


yazmasının ucunda gümüşten pullar
sarı saçları çöl sıcağı salınımlı
ince belinde suyun transparan şavkına uyan
ak bileklerinde hasırdan örgü bileziği ve
parmak uçlarında komar çiçeklerinin morlu çarığıyla
bir kız çıkar denizin yüreğinden!


seher vakti martıların telaşı
karabatakların yakamozların gönlüne dalışıyla
gün batar
aşkların çakıl taşı kaçamağında

gizli buluşmaların gözlerden ırak tepesinden
yeşil tacını giymiş mavi sürgün sabahın
sevdamıza ansızın bastıran yağmurları
el ele tutuştuğumuz anın mührünü vurur


ah!
bir daha sarsam seni sevdiğim

geceden yosun tutan koyun
saçlarında biriken karayel esintilerinden
yamaçlarımıza bıraktığı çiy taneleri
pembesi yanık çilek kokulu vuslat kuşağının
Ganita terasında
bahtımın güngöbeği mavisine sızar
yanan saçlarından

Duvarlardan denize eğilen
söğütlerin yanık bağrından
kızıl yaran tozlu mavi cıvıltıların
parmak ucu yürüyüşleri dağılır


fuşya büklümlü yürek tutulmalarının ilk cemresi
gözlerimde büyüyen yokluğunun çisesine
demli bir çayın efkar dağıtan
tazeliğiyle damlar

ah !
bir daha bir daha görsem seni sevdiğim


rüzgarın sırtı üstü savrulan ebruli etekleri
mavi yırtan sancıların
yıldız döken nöbetlerinin nazındayken
sal saçlarını şimdi ebemkuşağının zerrelerine


bizim masanın
dalga boyu ıslaklığı
şafağa soyunan kozasında
gün batımında dem alırken
yunus sürülerinin yarışında
yürek telgrafına saldım seni sevdiğim


Sevdiğim nazlıcağım
gecemden yıldız koparan haylazım!

tan yelinin harelenen dudağından
yakamozların ruhuma savrulan çığlıklarım gibisin

Sen artık!
Ganita ‘nın yüreğinde vurulurken sevdam
denize sığınan hıçkırıklarınla
beyaz tenimden sıyrılan yüreğini aç bana

gönül pencerene düş kanatlarımdan
gülle donat senliğimi...

25 Mart 2016 45 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (7)
  • 8 yıl önce

    Beni alıp Trabzon'a götüren şiir bu.. Öyle de güzel ki..

    Buradan da kutluyorum Filiz Hanım.. "Bütün günlere yakışır" doğrusu..

  • Günün Şiirini😙

    Ve

    Günün Şairini👑

    seher vakti martıların telaşı karabatakların yakamozların gönlüne dalışıyla gün batar aşkların çakıl taşı kaçamağında 😙🤐

    Filiz Şairim Kutlarım Eserin başlığıyla ben buradayım diyor ve ilk satırdan sonra içine alıp okuyucusunu bırakmayan ve makamına yakışan eser günümün şiiri oldu 👍

    Şiir sen ne güzelsin..😙👑

  • 8 yıl önce

    işte buna şiir diyorlar. ustalar yazar böylelerini.. usta şairler... kutlarım sizi, kaleminizi ve de algı gücünüzü Filiz hanımefendi... saygımla...

  • 8 yıl önce

    "Şiir Sokakta" söylemi "Şiir Tavanda" oldu😊

    Çocukluğumun Ganita'sı ve bir sürü anılar sıralandı gözlerimin önüne. Denize girmek için giderdik oraya. Annemin aklı çıkardı. "Aman dalga varsa girmeyin" diye sıkı sıkı tembihe derdi. Bu yüzden ben yüzmeyi Istanbul'da öğrendim😡

    Sevgili Filiz,

    Şiir çok güzel. Arandım tarandım kusur bulamadım😙

    Kutlarım...

    👑

  • 8 yıl önce

    Ne güzel bir duygu yoğunluğu tebrikler içtenlikle Filiz hanıma...👍