Gariban Aşk Senfonisi
Şimdi sen
Serinsin...
Kuytusun...
Zifirisin...
Sönmüş bir mum gibi
Kendi isinde parlıyorsun
Yalnızsın!
Işıklar kapanınca anladın be çocuk
Eksilmişsin...
Bir de perdeleri çektin
Güneşe değmez artık hiçbir yanın
Saltanatının ardında aciz bedenin
Tutkularla sarmalanmış
Şefkat yoksunu
Yoksulsun!
Aynalara sevdalısın sen
Ruhun yedi kat cilalı
Cebinden taşmış umrun
Serseri bir bar köşesinde
Yüksek promil günahların koynunda
Derin bir uykudasın
-Mesken edindiğin Taksim paklar mı vicdanını?-
Ve gün kararırken ufukta
Ayıp kalabalığın kollarında
K/ayıp masumluğun!
Tüm çıkışlar kapalı mı sandın
Be çocuk
Hala içinde uçurtmalara hasret bir çocuk
Gözlerinde yaslı baharlar
Kendine doğrulttuğun namlunun ucunda kurtuluşlar
Ne duruyorsun
Çek tetiği hadi
Gitsin bu gamlı bahtiyar!
Gariban bir aşk senfonisi bu
Ayaküstü bir bakışma merasiminde
Kalbimde no(k)talanan!
Renklerin hepsi aynı çocuk
Karanlıkta bakıyorsan
Hadi koş aydınlığa, yaşama ve umuda
Yağmurlarda arın seni eksilten hislerinden
Hadi paklan be çocuk dünyanın sahte büyüsünden!
Renklerin hepsi aynı çocuk Karanlıkta bakıyorsan
İşte bu kadar karartıldı geçlik Neyin doğru neyin yanlış olduğunu seçemez halde.
çok güzel ve anlamlıydı dizeler, Tebrik eder, sevgiler, saygılar sunarım.
çok içerlenmiş dugular okurken acı veriyor sanat yönü kuvetli kelimeler derinden sarsıyor kısa bir öykü gibi aslında sıralanmış dugular okurken keyif almak güzeldi saygılar