Gariplik

Gariptin işte
Gariptik işte
Belki masumiyetin
Belki saflığın
Belki fakirliğin
Ne dersen de
Gariptik işte azizim garip
Parke taşlı sokaklarımız anlatır
İnanmazsan sor Hatice anaya
O anlattıkça garipliğimiz katlanır

Kadri dedenin meyhanesinde
Meteliksiz şarapçılara
Yusuf aganın kahvesinde ki
Evsiz barksız sabahçılara
Yuvasından ekmek derdine
Sürgün düşen tayfalara
Sor can kardeşim sor

Garipliğimizi sor
Korkma yalansız anlatırlar her şeyi
Kiminin boğazına düğüm olan gariplik
Bize güzeldi işte güzeldi be
Gülen gözlerimiz vardı
Her acı tatlıya kavuşur
Her tatlı neşemiz olurdu
Kimse şikyet etmezdi gariplikten
Bizim dar ama dünyaya sığmayan mahallemizde

O kadar mutluyduk ki
Her evden neşe karışırdı zamana
Ve her lokma dilim dilim paylaşılırdı
Anlıcanız kimse aç kalmazdı
Ve kimse isyan etmezdi evinde et pişmiyor diye
Ağaç dallarına oltalar yapardık
Üç beş kişi sahile balığa çıkardık
Hiç gücenmezdik
Mika makineli kamıştan
Ful otomatik oltalarımız yok diye
Muhabbetin gırgırın bini bin para
Mahallenin et ihtiyacını
Boğazın zarif sularından çıkartırdık

Maddi hiçbir şeyimiz yoktu amma
Öyle bir manevi zenginliğimiz vardı ki
Dünyevi hiçbir hazinenin satın alamayacağı
Hiçbir maddiyatın yaşamımızı bozamayacağı
Ve hiçbir zalimin aramıza katılamayacağı
Güzel bir dünyamız vardı
Gariptin işte
Gariptik işte
Belki masumiyetin
Belki saflığın
Belki fakirliğin
Ne dersen de...

15 Haziran 2010 65 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Garipliği sevdirecek bir şiir. Kutlarım. Saygılarımla...