Gece Ve Gündüzün Savaşı

Şafak sökmedi daha düşlerimize
Bitirmedi biberondaki sütünü
Yorgun, siyah gece...

Renkleri şakağından vurdular bir bir
Ayrılığa parçalandı tüm sepya tonlar.
Yıldızlarda kına izleri
Kına ki mayıs sabahlarından
Doğum kanamasından
Veremden, kan izleri...

Düşer sabah olmadan bir bebek başı
Düşer, istifini bozmaz insanlık...

Ellerinde urgan kesikleri,
Gecenin perdesini indirir yakamoz.
Katliam izleriyle gizli saklı ormanda,
Bulunur tek başına ve çıplak,
Umudun ıslığını çalan melek
Sanki gelinliksiz bir kısrak...

Karamsarlıktan yutkunamaz güneş,
Gece bitmemiştir daha,
Gece, ölüme eş...

Şafak sökmedi daha düşlerimize
Bitirmedi biberondaki sütünü
Yorgun, siyah gece...
Ama umut etmekte mi yasak?
Umut, umut sadece,
Gündüzü getirecek olan...

Ve derin bir sabah sıcağıyla
Kucaklamaya başlar dünyayı
İhtişamıyla gündoğumu...
Ve kemikleri eriyen dünyadan
Dirilişe geçer tüm yeşiller
Ve çocuklar,
Koşmaya başlar Anadolu'dan Güneşe,
Ellerinde rengârenk gökkuşağı...

28 Kasım 2010 84 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar