Geceyarısı'nda Hüzünlü Bir Çehre
Geceyarısı...
Sokaklar bomboş,ıssız,umarsız...
Kimse bulamaz kendini bu saatte,
Aramak manasız...
Bir kadın var sadece...
Gölgelerin yoldaş göründüğü bu vakitte,
O;Geceyarısı'nda hüzünlü bir çehre...
Saçları güneş;dokunsan ısınır hemen kalbin,
Gözleri deniz;baksan gider derinine benliğin,
Çehresi hüzün;anlasan ıslanır çabucak kirpiklerin,
Sözlüğe baksan;tanımıdır sanki güzelliğin...
Yabancı biri olabilir o,belki de içimizden biri,
Geceyarısı'nda hüzünlü bir çehre arıyor sevgiyi.
Elinde bir resim,ceplerinde umut,yüreğinde hayalleri,
Giymiş eski püskü,ayrılıkla yamanmış bir entari...
Bu bile değiştirmemiş güvenini...
Bozmamış masum güzelliğini...
Geceyarısı'nda hüzünlü bir çehre...
Çabalama boş yer,yazıktır yüreğine,
Söyle bana hadi söyle...
Kim ulaşmış ki böyle,
Zor bulunan sevgiye...
Önce geceyi gerçek anlamda müthiş bir şiirsellikle tanımlamış,sonra da geceyi insanın içinde ki,yitirilen sevgili ardında ki o umutsuz karanlıkla eş tutmuş şiirin.Bunlar şiirinden bana yansıyanlar,benim şiirden aldığım.Tebrikler Metin bir kez daha.
Okuyan ve yorumlayan herkese teşekkürler.