Geçmeyen Geçmiş

Bedelsiz bir fırtınayla
soyu sopu incir çekirdeği kadar bir kabahat
kaçtığından beri yüreğimize
geceler öyle uzun ki
işte yine geliyor
salına salına yaklaşıyor karanlık
birazdan omzuma devrilecek
ateşin kundağında büyüyen yalnızlık...
usulca dizime uzanacak
yağmurlarla gelişine inanan kırık bir düş


***


-ı-
Gülüşlerinden kurduğum kente
sağnak yağmurlar düşer her gece
süzülür yüzümden büyüsü bozulan yaşanmışlıklar
düşer gözlerimden tövbemde saklı anılar
bilmediğim bir lehçe iner dudaklarımın yaralı yanına
oturur başucuma di'li uçuklayan zaman
dar dünyamın içinde birikir özlemler
geçmez olur geçmişler





Ruhumun derinliklerinde
bin yutkunup , hiç söyleyen titrek bir ses yankılanır
- ben sende kaldım ne olur gitme
öpmeni diler kirpiğim arasına sıkıştırdığım isyanı
tutmanı ister nasırlı yalnızlığımın ellerinden
bilmezsin..
lisanı bozuk kelimelerimle ağlar ağıtlar
dizelerinin dizi dibinde kurduğum hayallerin
kaç keşkeler dizilir içine



-ıı-
Ellerimde bilmediğim ücralara kesillen biletler
ağlıyorum
ben nasıl gidebilirim senden ?
bu kadar mı dönülmezdi geçtiğimiz yollar ?




Gözlerim sızlıyor
kapat bütün ışıkları
yum gözlerini görüp üşüme ıslanışlarımı
tıka kulaklarını duyma gözyaşlarımın sen diye ağlayışlarını
gölgem bile gülmez artık benim
soluğum sende takılı kalmışken




bu gece gözlerin kadar yaralıyım
git yâr
biraz daha yazarsam kalmaz gücüm
seninde üşür gülüşün...

03 Ekim 2017 30 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • 6 yıl önce

    oturur başucuma di'li uçuklayan zaman

    virgülün güzelliği anca takdir edilir 👍 tebriklerimle