Geçmeyen, Geçmişim

Uzun yıllar önce,
aynı gün
Ve aynı tarih'ti
Geçmeyen,
geçmek bilmeyen geçmişimin acısı
Hala dün gibi durur,
Yüz çizgilerimde..
Ne kadar unuttum desem'de
Geçiyor hayalin gözlerimin
önünden her gece.

Evet, o gece
Yani, aynı tarihte 'ki,
Bu gece
Tazelenir sancılarım
Parlayan gözlerinden
kayar bir bir yıldızlar.
Alaca karanlik çöker dÜşlerime
Gök yüzü kıyametim olur.

Bir Asır gibi dolar hüznüm
Sardığım sandığım sol yanıma
Saplanır sancılar.
Söylemek istediklerim
dizilir kursağima...
Savaşın ortasında kalmış bir çocuk gibi
kimsesizim...
Kendim, kendi varlığından habersiz.
Duygularım yaralı
Düşüncelerim sende takılı
Hissiyat yoksun..
Bedenim ise,
Bitkisel Hayat'ta
Allaha emanet bu gece ..

Sokaklar boş
Cama vuran yağmur taneleri
Saçıma düşen aklar
Kirpiklerimin arasına sakladığım sen
Akıyorsun bu gece. ..
Yarınlarımı kurşuna dizdiğin'den beri
bakışları gökyüzüne sıkışmış
Kalemi isyana bulaşmış bir şair'im..
Bir ayağım cehennem'de
Bir yanım araf'ta kalmış..
Şehrim'de hüzün
ve ellerime dolanan ölüm
biliyorum,
git diyemediğin için git'tin..


Şimdi, geçmeyen geçmişim'de
Her şeyin birbirine karıştığı
Yaraların deşilip, sarıldığı

Bir doğum sancısının,
ölüme dönüştüğü,
hüznü geceye,
tebessümlerimi sana bırakıyorum bu gece.

alaca karanlığın şafağın'da
tebessüm bırakıyorum dudaklarına
çünkü ben gülmeyi en çok
sana yakıştırmıştım be kadın...

22 Mayıs 2018 95 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar