Geçmişin Pençesi
peşimde dolanan geçmişim
tırnakların neden hala derimde?
neden kavrayışın bu kadar sıcak hala...
sıcaklığının bir yana,çok üşüyorum hala...
güneş başımda daha uzun kaldıkça
aklımda fokurdar binlerce adın
ben,anılar arasında biçare yolcuyum
gittiğim her yer;her sokak sana çıkmakta
gider misin aklımdan
alabileceğini bilsem aklımı da al git!
biliyorum beni o anılı odada kendimle bırakacaksın...
bana,oda olmayı öğret en azından
ağır gelir geçmişin yükü bilir misin
yük kısmını çoğunlukla üstüme yıkansın
bir ara dizlerim titrerdi ya karşında
altımda kaldığında bil ki tutmadı artık dizlerim
ben o dünyanın yıkık dökük çatısıyım
senden apayrı bir dünyanın kapısı
ardımda dur,bir adım gelme yanıma
sen varlığınla anıları da aratacak olansın