Gel

Gel yine...

Otururuz evde.
Bir şeyler yeriz canımız isterse..
Birkaç kadeh de yıllanmamış şarap yudumlarız gerekirse.

Yine gel...

Tavla oynarız saatlerce.
Hem ben bu oyunda çokta güzel yenilirim baştan söyleyeyim de.
Hatta mars bile olabilirim sana her seferinde..

Gel yine...

Saçlarıma dokunursun ellerinle,
Bende sana cennetten söz ederim o saniyelerde..
Sana kaş yapayım derken,
Ortaya aşk falan çıkarmam merak etme..
İkimizde gözlerimizi kaparız sessizce,
O dakikalarda ben cehennemi nasıl yakacağımızı anlatırım kirpiklerine..

Yine gel...

Sadece senin sevdiğin şarkıları dinleriz saatlerce,
Hep senin sevdiğin şeyleri yaparız.

Hırnaklarına sürdüğün ojenin rengini tartışırız belki de..
Seni kızdırırım yine..
Mimiklerini taklit ederim elimde olmadan,
mimiklerini yüzüme sürmüşcesine..

Sana sen gibi bakarım,
şaşırırsın.
O ara sende bana ben gibi bakarsın.
İçime sinmişcesine,
donar kalırım...

...

Ve sonra parmaklarımın arasındaki boşluğa kokunu doldurum,
kokun mevsimi ilk bizim evden değiştirip,
baharı müjdelesin diye...
...

Sonra yine ağlayıncaya dek güleriz birlikte
yeter ki sen,
evet de.
Geliyorum de...


G

e

l

yine...

Asla gelmeyeceğim deme,
hem belli mi olur?

Hayatı yakalarız belki,
günahsız bir bebeğin uykulu gözlerinde..


Cuma Yüksel

21 Ağustos 2011 5 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar