Gel De Bir Bak
Yüzüme bakmıyor yüzün,
Gözlerin, gözlerimden firari,
Ellerim, ellerimden yoksun,
Bir biz varken, artık sen yoksun.
Biliyorum aslında sende özlüyorsun,
geceyi aydınlatan düşlerimizi,
bugüne hasret dünlerimizi,
doğmamış Elif'imizi,
yarınlarımızı...
...
Oysa cilalı hayaller kurmamıştık biz,
minik bir ev,
sade eşyalar,
sade sen
ve ben...
Meğer hayallerimiz değilmiş,
Tek kişilik bir aşka uzatmışız, çift kişilik düşlerimizi...
Ve ardı sıra kayıplar,
Paramparça düş kırıntıları, senden arda kalan,
Sancılı gecelere gebe, kalp ağrıları...
...
Tuz ektim yokluğunda yanaklarıma, tuzla buz olan aşkımızı tekrar yeşertsin diye.
İnsan kaybetmeyi, en çok vazgeçemedi gittiğinde hissedermiş.
Acıyı, vazgeçemediği ondan vazgeçtiğinde çekermiş.
Bunları gittiğinde anladım...
Yokluğunda, acı çektim kanayan yaralarıma
Ve gittiğinden beri, kaybettiğim gamzelerimi arıyorum senden arda kalanlarda...
Gülmeyi sende unuttum sevgili...
Gidişinin mirası gözyaşlarıysa içimi yakıyor
Gel de bir bak sevgili, bu yaşlar bana hiç yakışmıyor...
Gel de bir bak gözlerime, sensizliğe alışamıyor...
Gizem Çavuşoğlu
özellikle son mısralar çok güzeldi...Tebrik ederim...