Gelmese Miydin
kaç kez ağırladım seni
kaç başka biçimde
kaç kez salındım
o ağır aksak ritimle
umudu çeker gibi çektim içime
hep / sen diye
kaç yalan demledim
zamanın çakırkeyfliğinde
kaç küfür salladım
sabahın gerçeğine
-hep yağmur sonrası buğu kaçardı genzime
kararırdı gözlerim sen görürdüm herşeyi
tenimle yakardım hoşgeldinleri
bakardım da sonra / kirpiklerim aralandığında
hoşbulmazdım hiçbir şeyi...
acı bir keşke ekşirdi midemde
kusardım senli düşlerimi...- 
(geldin sonunda
beklemek ağrısı bir şey değilmiş
geç kalmışlığın sancısı yanında) 
şimdi gözlerin doğunca bu kente
sabah seherliğini bilince
ve ben apaçık görünce
tüm yenilmişliğimi
eskimişliğimi
ve bulvarlarımın nice köhnemişliğini
susarım elbet
kana kana içmek istesem de seni
kanayan dudaklarıma inat / susarım 
 
son bir hoşgeldinim kalmıştı
onu da demincek sallandırdım eşikte 
isyan eder de dilim / söyleyiverir diye... 
haydi şimdi
git / selametle 
oyalanma fazla
iflah olmaz bu kentte 
tek / acılarını bırak giderken 
yoldaş olsun diye benimkilere





vurguları yerli yerinde güzel bir şiir okudum...zamanın herşeyi başkalaştırdığına dair söylenenler sertti ve gerçekti...tebrikler şaire...