Geriye Kalan

Fütursuz hallerin içimde çığ gibi büyüyen bir haykırışa dönüşürken,
Hislerimi yabancı bir duygu toplumunda asimile olmuş hissederken,
Seziyordum aslında;
Lakin bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum,
Gidişinin...

Renk alemine celp gönderip bütün renkleri siyaha boyayan,
Yürüdüğün an güller açtırdığın yerleri bir veda bile etmeyerek ağlatan,
Göğü delen bakışlarının hasedi ile masum uçurtmaları,
Eden yerle yeksan,
Şu riyakar hayatın bekleme odasına deli gömleği ile bir kişi daha kazandıran,
Sadece sendin;
Sendin sen olmasına ama,
Ceremesini yine ben çektim...

/Senden sonra şiirlerim bile ihanet etti bana ve en kötüsü,
Galiba şimdi beni öldürmek istiyorlar,
Onları terk etmenden sadece beni sorumlu tutuyorlar,
Düşünebiliyor musun?
Bu vahameti ayyuka çıkmış durumda bile,
Hala kendilerini düşünüyorlar/

/İntihara meyilli görünen dizelerim beni korkutuyor,
Babamdan kalma altı patları aşırıp çekmecemden,
İçine dokuz milimlik zehir kelamlar doldurup,
Beş duyuma birden sıktıklarını görüyorum,
Her şafak vakti,
Altıncıyı da kendilerine saklamışlar sanırım,
Kaç kere ağız kuruluğuna tekabül olarak sayıklamalarla irkildim,
Bir bilsen,
Tedirginim,
Ölümden çekindiğimden sanma ama o da olacak elbet,
Ne de olsa,
Takdir-i ilahi/

Aslında benimde zamanın pençelerinden kendimi kurtardığım,
Mutlu olduğum olurdu,
Her tebessümüm her sevincim sana karşılık gelirdi o dakika,
Masal gözlüm,
Sadece seninle bana ait bir giz köşem vardı,
Benim ve birkaç turnanın olduğu senin bile bilmediğin,
Saklı düş bahçem...

Orada;
Akşamsefaları,
Günbatımını beklemeye tahammül edemeden açardı,
İyot kokusunu hayalininkine karışıp taptaze,
Genzime dolar,
Ateş böcekleri dansları ile çehreni yapardı,
Tabi sonra sen beni sende unutarak çekip gidince de,
Koca koca adamlar geldi,
Meğer hasret zabıtalarıymış,
Direttim,
Yalvardım,
Lakin söz geçiremedim,
Kapısına mühür vurdular saklı düş bahçemin.

Şimdi senden geriye kalan,
Sararmışlığı,
Yılların üstünde acımasızca oynadığı oyundan mı,
Göz yaşlarımın bıraktığı acı emaresinden mi bilmem,
Yer soframda duran bir iki resim,
Bir de artık içimi cayır cayır yakan,
İstesen eskicinin üç mandalı esirgeyeceği,
Benim ise artık şah damarımı hayata onlarla bağladığım
Senli anılar...