Giderken
Gidişimi bilmesin kimse 
Ellerimi aldığım kelepçelerimi 
Yüreğime vurduğum bıçaklarımı 
Yasaklarımı yanlışlarımı 
Rüzgarlara bıraktığım yamalı şarkılarımı 
Bir veda havasında 
İstanbul kadar yalnızlığımı 
Bırakarak ölümlü çarka 
Giderim,dönüşlerime acılar bırakarak. 
Ve ellerini sarkıtarak çocukluğumun 
En mavi gökyüzü boşluklarına 
İçim çıplak bir beden soğukluğunda 
Sararak yapraklarımı, saratarak sevdalarımı 
Yaprak yaprak şiir olur 
Gidişimi bilmesin kimse. 
Gençliği kimse bilmez 
Yaşadım kavgaların dünyasında 
Sağa döndüm sağcı 
Sola döndüm solcu 
Önüme baktım, bozguncu oldum 
Küçük sevdalardan büyük hasretlerim oldu 
Gözyaşlarım Dicle'den Murat'a 
Kör topal yağmur oldu. 
Gecelerim siyah gündüzlerim aydınlıktır 
Sular ekşi bir tat bırakır annemin sütünde 
Üzerine uzandığım toprakta 
Kemiklerim sızar öleceğim vakit 
Fakat ölmem. 
Biliyorum vakti geldi ayrılığın 
Şimdi çocukluğumu verin 
Gençliğimi alın ömrümü alın 
Öyle gideyim 
Gidişimi bilmesin kimse...
