Gidersin Ya
hani o meçhul dervişin peşinde takılıp o ıssız yola
cebimde hayalimin beş kuruşu
meteliksiz bir zamana yürür gibi aheste
rüzgar yalar tenin
en acı halini
kendi lehçende okursun
miadı dolmuş tüm ezgileri
dört yanını sarar
hüznün yanık düşleri
ağlarsın ya hani
kum kokar
bir de kül, şehrin çukurları
ve salınır çıplak ağaçta hamaklar
rüyalar perdelenir
dikenli tel misali
son solukta uyanırsın, öyle
öyle işte
figanı
hasretin böğründe yalın yorgunluğun
sıkıştırıp
göğsün iman tahtasına en müptezel öyküyü
gidersin ya
ardında tüm gözleri gömüp derince bir mezara
ve
o meçhul dervişin peşinde takılıp o ıssız yola
cebimde hayalimin beş kuruşu
meteliksiz bir zamana yürür gibi aheste
rüzgar yalar tenin
en acı halini