Göç
En büyük ihanetin
Başşehriydin Ankara
Zamansız karışırdı gökyüzün
Daha düşmeden
Tek bir damla yağmur
Sevgilinin izi deyip
Bağrımıza bastığımız
Kaldırım taşlarına
Kendi lisanımızda
Af diliyoruz
Alnımız dudağımız çamur
Soğuk bir mevsimin
Ağlak silüetine asılıydı
İçimizden arta kalanlar
Yarısı
İç cebimize saklanmış
Yarısı da
Ardımız sıra yürüyen
Ayak bağı hıçkırıklara
Kördük
Nasıl olduysa gördük
Vicdanımız tarumar
Biz en çokta
Denizine heveslendik
Başka şehirlerin
Dalga sesleri
Saç tellerine karıştı sevdamızın
Hiç martı yüzü görmeden
Çığlığına asılmış körpe ayrılıklara
Bir batıp bir çıkmamız ondan
Ve hala
Kurak bir şehrin
Boş masallar denizinde
Büyümekten korkan
Küçük bir kız
Narin parmaklarında beyaz bir sayfa
Bir kaptan çizip gözbebeğiyle
Sudan heceleri yüzdüren
Kağıttan gemiler yapmakta
Rotası yok
Limanı taş
Denizi toprak
Bu şehirde yakamoz yok
Bütün aşklar kurak
Kuru çığlıklarla
Sevdalara su vermek
Yasak
Belki de bu şehirde aşk
Biteviye susmak
Gitmeliyiz sen uyurken sessizce
tek kelimeyle muhteşem yüreğine sağlık
Kutluyorum günün incisi güzel şiiri içtenlikle...👍🤐👍
Yürekten kaleme yansıyan ilham duygu yüklü ve güzeldi.. 👍👍 Kutlarım paylaşan yüreği .. Ve saygılar..
Genelde şirlere yorum yazmıyorum ama -beceremiyorum çünkü- bu şiiire kayıtsız kalamadım.Kurgusu ve duygu aktarımıyla enfes bir şiir.