Göç Vakti
merhamete sığınıyor bir balık
Rize puslu
kış
parçalı bulut
terminal kalabalık
ardım önüm makaslı
üstüm karanlık
senin gözünde kalmış
bir parça umut
eline düştüm deniz
bugün beni sen avut
kılığını karartmış gökyüzü
serçeler özgürce dolaşırken
martılar var sahilde
sırtlan sürüsü gibi
çığlıkları korkulu
dalgaları ürkütüyor rüzgar
gömülüyor gözlerim deryalarına
o değil de
çıkartıp atamadım bu ateşten gömleği
belki bir ben kalmışım
gözü kara
zırdeli
hani var ya uzun bacaklı kızlar
rujlu parıldayan dudaklar
öpülesi gerdanlar
erkeklere haram bu gece
uyku için hazırlanmamış yataklar
ah Kadınlar
kadınlar
meşgul etmişler
günah yazan meleği
yüzükler ve kadınlar
parlar ayın şavkında
yabani ormanlarda
yırtıcı hayvanların gözleri gibi
eziliyor gururum kaldırım taşlarında
büyücü al git bütün iksirlerini
rahat bırak beni
ben Azrail'le muhatap
toprağa bakan gözlerimle
oysa ki ölmeliydim
ateş kalbe düşmeden
tez gitmeliydim ya da
fırtına gelmeden
kirletilmeden aşkın
düşlerimin namusu
yağmur
götür beni de ne olur
varsa Allah korkusu
rüzgârı asi
kalbi kötürüm
güneşsiz bir kentin sokakları
ve seni hatırlatan
üstüme sinmiş kokun
akbabalar gözlüyordur şimdiden uzakları
çay kokulum hoşça kal
bu şehir sana kalsın
zemheride yokum ben
şimdi göç vakti kuşun
güneşsiz bir kentin sokakları ve seni hatırlatan üstüme sinmiş kokun akbabalar gözlüyordur şimdiden uzakları çay kokulum hoşça kal bu şehir sana kalsın zemheride yokum ben şimdi göç vakti kuşun tebrikler arkadaşım gerçekten severek okudummm👍👍😙😙
👍👍👍👍ilyas...kutlarım dizeler akmış resmen👍👍👍
akici ve duyglu bir anlatim hakimdi...tebrikler