Göçmen Kuş Misaliyim



Yolum düştü yine gurbet ele

Veda zamanı geldi sılaya

Saatin zili çaldı şafak ile

Uyandım özlemin yaşanacağı güne

Çıktım dışarı baktım

Kimbilir bir daha belki gelemem diye

Baktım dağa taşa

Karşı yamaçtaki ormana

Şehir de bulamayacağım oksijeni

Son kez gibi çektim ciğerlerime


Elime aldım valizimi

İleri geri yapıyor ayaklarım

Çocukluğum içimde kal diyor bana gitme

En güzel günlerini burada yaşadın

Dönüp baktım kilit vurduğum kapıya

Açıp bir kez bakayım dedim

Taştan duvarın içinin harcı toprak

Üstü odundan evime

Lakin olmadı yolcu otobüsü

Kurna çaldı zaman doldu diye

Sılaya veda zamanı dedi


Hüzün yağmurları vardı gözlerimde

Damla damla çiseliyordu

Sessiz sedasız bir şekilde

Ardımda kalan yola bakıyordum

Tıpkı eylülde yaprak döken

Bir ağaç gibiydim

Üşüyordum esen hasret rüzgarında

Gurbetin mecburi kelepçesi vardı

Ellerimde ayaklarım da

Dur diyemedim kaptana


Derken artık görünmez oldu sıla

Yol ilerledikçe araya giren dağlar ile

Bir yanım çocukluğumun olduğu yerde

Diğeri ise gurbetin mecburi yönüne

İstemeye istemeye gidiyordu

Kendimi bir göçmen kuş misali his ettim

20 Eylül 2019 4 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 4 yıl önce

    Edebiyatla.com'a hoş geldiniz Önder nice paylaşımlarınızı okumamız dileği ile