Göçmen Kuşun Gölgesi
Sessiz bir rüzgâr, gökyüzünü yalıyor,
Bulutlar kanıyor, damlalar çamura karışıyor.
Bir sokak lambası titriyor geceye,
Karanlıkta bir naber, yankılanıyor.
Çöldeki ayak izleri, bir çocuğun düşü,
Kum taneleri arasında kaybolmuş umut kırıntısı.
Bir kadın, göğsünde taş kırıyor sessizce,
Her çekiç darbesi, kalbinin atışı.
Bankalar yükseliyor, gökdelenler zincir,
Paralar konuşuyor, insanlık esir.
Kim ödüyor bu savaşın kefaretini?
Yine yetimler, yine kimsesizlerin elleri.
Bir dal kırılıyor, orman ağlıyor,
Rüzgâr fısıldıyor: “Barış nerede?”
Göçmen kuşun gölgesi süzülüyor suya,
Bir göl, bir umut, bir anı saklıyor.
Hangi baharda, hangi toprağın kucağında,
Çiçekler fısıldayacak sevda türküsünü?
Hangi dalgalar, savaşın pasını silecek,
Hangi eller, yaraları saracak bir sabah?
Turgay Kurtuluş