Gölge Tamircileri


yasa dışı suskularla birbirini hırpalayan insanoğlu

kelimenin gücünü keşfettiğinde

imgelerle muazzam savaşlar sergilediler

bizden önce

hiç yoktun



şiarı kopuk aklın hurafe imparatorluğunda

devşirme acılara peşkeş çekilen ruhumun narı

sabrın giz kilidini aralayan göz bebeklerime

kırgın vedalar bırakıyor



ruh satıcıları

kadavra pazarında ölü eti çiğniyor

kekeme uğultusuyla dalları çatırdatan rüzgar

çölüne su taşıyor insanlığın

uhrevi yarıklarından sızan irin seli

yosun tutmuş aklın döl yatağına nifak tohumları ekiyor

piç döllenen vahşi soyu ölüm kusuyor yeryüzüne




soğuk mermer taşlarında hırpalanan masumiyet

kürdilihicazkar gözyaşı döken serçeler

ve kavmine küs bir peygamberin sabrından oluşan

üçüncü sınıf intihar biçimi sergiliyor gökyüzü

eflatuni gecelerde sesime çarpan yalnızlık hissi

kırgın vedalar bıraksa da ayaklarının izinde

yol güzergahı firâkı muştulayan

zamanın beyhude iniltilerinde çürüdü aşk

kasıklarında ölüm doğurdu yine yollar




solgun yüzlü bahar

siyanüre boyanmış aklımın göç yolları

ve düşünce sarmalında patinaj çeken anılar

bir kadının gözlerinden düşüyor çığlık çığlık

ve ben ölüyorum bu uykuda

yedi cılız bahar geçiyor ömrümün viran çağından

soysuz gölge tamircileri onarıp dursa da varlığımı

yüzüm kırık dökük




tan yeri kırmızı rujunu sürünce gündüzün şafağına

kızıl saçlı kadınlar kan kaybından öldü

bir papatya intihar girişiminde bulundu vakitsizce

ve soluk benizli bir adam yüreğini külle yıkadı

ama sen yüzümü halep’in çay bahçelerine göm

gökyüzü eflatun sesini dökünce yine gelirim



29 Mart 2019 51 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (2)