Gönül İstikrarinin Yürek İstikameti

İki buçuğa iki kala; yağmur molada gönülegelen,
Yıldızlar birer birer yerini alarak gökteki,
Hercai şölen tam vaktinde göklere yürekseren,
Yarımayın temposunda başlar, lacivert atlas posteki.

Şiirler de üşür, menekşelerin yürek ayazları vuranda.
Ve her gün hayat damarlarından birer birer,
Ölümsü ürpertilerin sızıları ruhlara dolanır, binlerce anda.

Yağmurun duasıyla serinledim; aşk mührü silinmez.
Dil dile deymeden gönül dili öğrenilmez.

Ağlama yas verir, vezinli ölgünlüğün kıpırtısız çizgisinde.

Gemalmaz duygular binlerce iştahayla gönle dolup,
Nazenin ellerin tırnağı gibi hilalaya uyanır.
Sisleri aralayan şafağın tılsımı ayazlı geceyi kuşatıp,
Yıldızlarla birer birer vedalaşarak esmer sabahla sarhoşlaşır.

Lilla yapraklarına ölüm morluğu yılansı duranda,
Menekşe yansımalı gönül sam yelinde üşür.
Kıvrılıp küçülerek iğne kovuğunda büzüşür canhıraş zamanlarda.

Gönül istikrarının yürek istikametine vurgunluğu dinmez.
Dil dile deymeden gönlün kilidi çözülmez.

Ağlama pas verir, hüzünlü vıcıklığın kapkara gölgesinde.

S. Edip Yörükoğlu

09 Mart 2009 22 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • Şiirler de üşür, menekşelerin yürek ayazları vuranda.

    Her bir şiiri rengarenk kelimlerin geçiş töreni gibi olan renkli kalemli renkli gönülden imbik olup zakan zarif şiilerin şairine gönülden tebrikler.