Gönül Salıncağı

Çok şeyler birikti içimde,

Bir türlü atamadım,

Elimde kaldı malumun ilanı,

Islatan her yağmurda pare pare dağıldım,

Boğazımda düğüm düğümken sevdan,

Sensizliğe gömüldüm yutkunamadım,

Yıkık omzuma konan kuşların,

Getirdiği hikayelerle avundum,

Gurbetinde kalırken birilerinin,

Defalarca kapı önüne koyuldum,

Topaçlarım çevrilirken birer birer önümde,

Meczup tebessümlerim hırpalanırken ömrümde,

Masumiyetimi yitirdim başka dudaklarda,

Oysa diken batsa eline,

Yanmalıydı bu dünya,

Susmalıydı kimsenin girmediği loş odalar...

Mutluymuşum gibi görünsemde,

İçimde neler kopar bilinmez,

Yalancı mevsimlere neler başkaldırır,

Gönül salıncağımda kimler sallanır..

Bilmem kaçıncı keredir aşındı sarkacım,

Mor akşamlarda kaldım prangalı,

Öylesine mahcup,

Öylesine tılsımını kaybetmiş,

Yolum sanmıştım oysa yolunu,

Kirpiklerimde çalınmış zaman,

Yedi ikliminde güz sancısı,

Genzimi yakan buğulu bi ferman,

Sen sanarak yanaştığım her liman,

Vakitsiz bir yel değince göğsüme,

Yenik düştü şehrimin dilenci sokakları,

Yıprandı kederli bakan sancılar,

Karavana sevgilere özendi evcimen telaşlar...

Bir tesbih gibi dağıldım çıplak kahırlarda,

Zerre umrunda değilim ama,

Verebilir misin bana şimdi geri,

Perçemindeki yitip giden gençliğimi,

Dalıyorum uzaklara,

Hiç olmayacak yerlere,

Cümlelerim yarım kalıyor,

Eskidim galiba,

Ve bir hayli de eksildim,

Hiç söylenmemiş sözler,

Dudaklarımda kaldı asılı,

Emzirilmemiş düşlerim,

Veda buselerinde dünden sabıkalı,

Beyhude çırpınışlarım desen,

Geçip giden zamanın çarmıhında;

Kalın puntolara yazılı,

Yalnızlık aslında bu şehirde,

Seni arayıp da bulamamaktı,

Belki de mutluluk dediğin

Baharda ansızın yarım kalmaktı,

Biz bilemedik...