Gözbebeklerim Küçülüyor

Kadehtir ömür
Fondibi kaçıncı boğaz ağrısı
Misilleme hazinesinde yalnızlığın
Klişe kriterlere kalmış düşünce

Gözbebeklerim küçülüyor...

Sanki çivisini sonsuzluğa mıhlamış gibi insan
Yudumluyor zamanını zamanından
Hor görülmekte alışkanlıklar
Çarpık
Kent leşime dokunmayın
Çamur üstünde hamur saçı tandır
Basamadığım yer bile mayın

Yak tezekleri şair
Bu şehri utandır...

Sana söylüyorum dinle
Ya da g/it
Belli ki ölüm ölecek dinlendiğinle
Dün külümü dağa taşımıştım
Bugün ovaları yakacakmışım
Böyle buyurdu Zerdüşt'üm
Duyunca bayıldım ovaya düştüm

Pota ağzında erirken tane
Mademki silgisi yok bu maceranın
Sonsuz fantezisinde kaçıncı sansür
Bir bahar sıkıntısıdır geçmez
Ha bin yaşamışsın ha bir
Bütün saniyelerim boyunca bildiğimdir
Başım toprak sonum kabir

Yaşam toz
Pembe
Bordo
Bere
Yaşam bir kere
Ölüm bir kere

Acizliğin umarsız denizinde
Bir iplik dola boynuna
Otur düşün
Enine boyuna
Sallan, üşü, yan
Yatma ama
Yasladığınken kama
Tahta koyuyorlar ölünün üstüne
Acıtmasın diye gökyüzü

Bir haham iner göklerden
Bir haham ama cami duvarında çarmıhta
Hangi makam bu ayrılık
Neye yaramıştır yaşadığın aşk olmadıktan sonra
Neye yarar aşk zamana yaymadıktan sonra

Bunları yaşarken yazmışım
Ve yaşamadığımı anlayınca
Kazmışım...