Gül Pembe Anılar Barış Yolunda...

kulağımda Gül pembe fısıltısı
uzaktan gelmiyordu bu sefer,
yanı başındaydım...
''seni söyler seni çağırır Gül pembe...''

kurulur yokluğunda uzaklığın sofrası
ellerinde şefkati saklar bedeninde yarası
buz gibi düşünceyi aklar ''güz yağmurları''
ne de güzel bir gerçekti.
dudağımızda Gül pembe...

önünde eğilir bin defa gözleri hafif nemli
buralar seni arar seni sorar Gül pembe
yandı hasretinle ateş en soğuğunda
bir yıldız kaydı gökyüzünde... ''Gül pembe''...

''Sen''... dön diye dursa dünya,
varlığın bir başkaydı yokluğun bambaşka...
ne inanabildik bu gerçeğe aradan yıllar geçse de
sensiz olamadık Gül pembe... ölümü seçse de...


buralar soğuk...
buralar gözyaşının yağmuruyla her gün ıslak.
buralar da bir esaret var
elimiz kolumuz bağlı
ne korku var içimizde
ne de hazı hayatın
kurulu saatler durdu sen gidince...
birer birer düş/sekte(ye uğrar) peşine
''Gül pembe'' anılar biriktirdi hasretini
ve filizlendi yeniden
bahçesinde onlarca, yüzlerce gül---''pembe''
dön diye açıyorlar bilseler de dönmeyeceğini...
seni bekliyorlar...


(31.01.2010)


Barış Manço --- ben çocuktum sen vardın tüm bilmecelerimde,
merakım kadar büyüktü sevgim sana
belli belirsiz bir ayrılış sandım ''çocuktum''
büyüdüm ben... 11 yıl sonra değişmedi hiç sevgim...
............................................................................

ölüm, yaratılmışın Yaradan'a kavuşmasıdır.(Mevlana)
sende kavuştun... ?gül pembe'ne...

12 Şubat 2010 119 şiiri var.
Yorumlar