Günah Duvarı

Kandığım sözler miydi yoksa gözlerin miydi?
Amansız ve zamansız bıraktın da elimi
Kuralları şeytansı bir oyunun ortasında buldum kendimi
Cennetten beni almaya gönderildin sanmıştım
Tüm günah kapılarımı sonuna ve sonsuza kadar kapatmıştım
Koruyucu birer kalkandı bakışların
İçimi yumuşatırdı o lepiska saçların,
Bahçemde çiçeklerin bitecekti usulcana
Menekşe,papatya,gelincik,manolya
Hiç o kadar çiçek olmayacaklardı aslında bir daha
Neden sonra
Gözlerime,yüreğime,beynime basa basa
Sokuldun şeytanca
Nefsi yırtılmış bir adamın koynuna
Yazık o berrak güneş gibi ak sandığım yüreğin günah duvarına
Yazık sana sunduğum şu yüce aşka
Bulanık zehrin dokundukça kanıma
Nefretim tırmanıyor günah duvarıma
Aşasım geliyor
Bir sel gibi taşasım geliyor arsızların yataklarına
Her gece başka bir tende sönesim geliyor
Sövesim geliyor
Sana,aşka,parasızlığa,acı ve acımasız hayata
Sensiz şehirlere bilet kestiriyor
Sonra hınçla parçalıyorum
Her çarşıda başka bir ten kanıma giriyor
Ama yine de otellere yalnız giriyorum.
Seni seviyorum ulan anla işte seviyorum.
Sana söylemiştim "sonsuzdur beni sadakatim"
Kanunun yokmuş be sevgilim,nefretim benim.
Şimdi ben sensiz,dipsiz ve ipsiz bir kuyuda
Kah yeri delen bir sarnıcım
Kah kuş konmaz bir meyvesiz ağacım
Yine de yüreğimi yakmaya yeter aşka koşan başka bir kıvılcım.
Dinle sana olan son nefesimi ey en son sancım
Nefsime güçlü bir prangadır benim şu sonsuz inancım.

31 Ekim 2013 348 şiiri var.
Yorumlar