Güneşin Gözyaşları

/Melankoli damlaları sırtındaki geceyi hırpalarken,
Sitemkar bir nefes arıyorsan yokluğa dair,
Ve ölmekten de korkmuyorsan Cahit Sıtkı kadar,
Bekliyor olacağım siyah müttefiklerimle,
Kendim ve ben yalnızlar rıhtımında,
Kozlarımızı paylaşırken.

Çıkacağın bu yarım yolculukta/sende bütün değilsin,
Dalgaların kuduran sesleri sana yoldaş olur sanıyorsan,
Yahut güneş yavrusu yıldızlar seni kurtaracak,
İliklerine kadar işleyen ustura ihaneti korkusundan,
Bakmayı bilmek değil görmeyi istemek önemlidir,
Sakın unutma!!!
Çünkü aslında;
Tek sırdaşındır kelebek etkisi sızdıran puslu hayata,
Fırsat buldu mu umut yiyen ciğersiz akbabalar./

Geldin işte,
Takvimleri daha ileriye savurmadan beni dinle,
Senden sonra,
Yüzüne dize tükürdüğüm şu kaldırımlar,
Kanımı damla damla akıttığım şu İstanbul;
Birde beni sensiz hüviyetsiz sayan şu insanlar,
Milim milim deşerken ruhumu bir hikaye dinledim,
İnanır mısın ikimizinkine ne kadarda benzettim.

Şimdi dinle;
Bir kere fısıldayacak benliğim bunu dudaklarına,
Dinle;
Lugatımda kal yok artık lal olacağım merak etme,
Gözlerini de sustur ve ne olur sadece dinle.

Güneş ve ay ezelden beri birbirini severdi aslında,
İki kişilik sanılan sevda bire inmişti onlarda,
Tek ışık;
Tek aydınlık;
Elleri yanardı dokundukça ayın,
Güneşin o sapsarı pırıltılı saçlarına,
Güneşte eksik olmaz bir buse kondururdu aya.

O zamanlar dünya üzerinde yalnız bahar ve yaz vardı,
O zamanlar yer yüzünde bir tek sevda yakardı...

Gel zaman git zaman durum değişti,
Ahlaksız paçavralar güneşle ayın arasına ilişti,
Güneş topladı pılıyı pırtıyı çekti gitti,
Ne bir kelam,
Ne son bir ışık...

O zamanlar dünya üzerine zemheri denen illet indi,
O zamanlar yer yüzünde güz ölümü getirdi...

Ay soğudu kas katı kesildi,
Ağlamaktan göz çukurları acıyla şişti,
Döner oldu en yakın dostu dünya etrafında,
Üzerinde yırtık pırtık bir pardösü,
Kesik yedi sevdadan olur olmaz irkildi,
İşinin ehli kırk yıllık deli gibi.
Bu sondu şimdi sende git öykü artık son buldu...

Son bir dileğim olacak vicdan bankasında çalışan,
Kemik çerçeve gözlüklü vardiyasını hiç aksatmayan,
Gerçekçi mi gerçekçi,
Dürüst mü dürüst muhasebecinin.

Gitmeden bir anama uğrada görsün seni,
Demir bahçe kapısını kapatmadan öncede,
Mırıldanarak konuş ve en iyi rolünü oynat gönlüne,
De ki;
Yarın sabah gazete almasın,
Renkli televizyonu da bir müddet açmasın.

Gidişini izlemek çaresizce çılgınlığımın Everest'i,
Eski delikanlılığım olsa inan bırakmazdım seni,
Söyle ne yapmalıyım şu lahza;
''Gözleri İntihar Mavi''

Ben ardından hiç bilemedim doğrusu ya ardını,
Katrelerce zehir içtim bana mısın demedi,
Yağlı urganı geçirdim boynuma oda dinlemedi,
Son çare Bursa işine başvurduğum,
Zatıaliyi bulamadım mesaideydi...

Bir gecede kaç kez ölünebilirse,
O kadar sevdim ben seni...

02 Mayıs 2009 658 şiiri var.
Yorumlar (30)
  • 16 yıl önce

    bir gecede kaç kez ölünebilirse o kadar sevdim ben seni

    değerli kardeşim yüreğine kalemine sağlık...budur...

  • 16 yıl önce

    Şiiriniz gerçekten muhteşem...Tebrik ederim.

  • 16 yıl önce

    Yolun açık ve başarıların bitimsiz olsun sevgili oğlum . Günün köşesi sana şans getirsin . Sevgiler .... 👍😙

  • 16 yıl önce

    kardesım senı yürekten tebrik ederim...

  • 16 yıl önce

    gunun şiirini ve şairini yurekten kutlarım...

    sevgımle arkadsım..