Güvercinler Uçurdum Kirpiklerimden
Şehir karanlık
Yitmiş köhne bir gecenin enkazında yüreğim
Bir kere söylemiştim,
Bir kere daha söylüyorum
Şiirle işim yok
Şiir yazmadım hiç
Ama sizlerin yazdıklarımı
Şiir sanarak okumanız
oldukça İlginç..
Bu neyin alkışı
Bu neyin kıyameti
Surlarla çevrilmiş dört yanım
Güvercinler uçurdum kirpiklerimden
Size ne sarhoş olana dek içtiklerimden
Size ne çektiklerimden
Size ne gözyaşlarımdan
Ben artık bu dünyayı sevmiyorum
Şeref yoksunu insanları
İnsanın insana kıydığı
Yaktığı yıktığı
Hainliğin
Vurdumduymazlığın
Hırsızlığın hayasızlığın
Dibine vurulduğu dünyayı
Bu dünyayı kirleten insanları sevmiyorum
Sevmek varken
Sevilmek varken
El ele sevgi ile yaşamak varken
Dünyayı karartan
Arsızca sırıtan
Ruhlarını üç kuruşa satmış insanları düşündükçe
Yaşama hevesim azalıyor
Git gide bir çıkmaza
Bir kaosa sürükleniyor dünya
Çirkef batağında
Gaflet delaletinde
İnsan yoruluyor
Utanıyor insan olmaktan
Ve bunca sahteliklerin arasında yaşamaktan..
Ne kadar kirli eller
Ne kadar sağır vicdanlar
Cellatin elinde ip
Geziyor kuyu dip
Kirlendi dünya
Bahara uyanmak kimbilir nasip olacak mı
Dünyaya güzellik dünyaya sevgi güneşi doğacak mı
Yerle gök arasında mülteci bir hayat
Bir kuşun kanadında
İnsanlar özgürce kardeşçe yaşayacak mı
Beynimi kemiren binlerce soru
Ve yorgunum can kadar
Ve yorgunum an kadar
Üstadın da dediği gibi;
ÜSTÜ KALSIN
Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
Üstü kalsın...
Cemal SÜREYA