Güz Yolcusuna

Güz Yolcusuna



Bir narenciye kasabasından

çıkıp gelen çocukluğuna aldanma

tütünden sararan parmakları gibi babanın

sevmeyecek seni hiç kimse

yaşamak bu manada bize haram

o zaman gel eksik bir aşkın

şiirini yazalım madem

ama dur önce sen anneni öldür

göğsündeki ağrının sebebi o dur

sonra ben paslı bir makası

ciğerlerimden çıkartayım


hüzünle geçen gecelerin sonunda

isyan etmiş çocukluk anılarının

fısıltı gibi korkunç bir frekansından yakaladım

eteğinden öptüm o herkesden kaçan

köylü çocuğu gözlerinin

sen de sevebilirsin diyen bir fikri çaldım

yazmaya çalıştığım bir şiirin tam da ortasından

sonra mümkündür lakin inanması zor

diyerek ağuladım yüreğimi

nazarınla güzelleştirmek bir hayatı

keşke bir kere görebilseydim gözlerini


ne zaman temizlemeye kalksam sofayı

dağılan süpürge tohumlarıyla

Aya karşı ulurken buluyorum çakalları

sonra çilingir sofralarında ardı ardına kırılan

bardakları kınıyorum bu nasıl makam

bir tutamcık mutluluğa bir ömür harcatan

yine telaşlandım bak yine öfkeli

kibirli ve küstah bir adam oldum kendime

keşke bunca yaşamak yerine Ankarada

bir kestane ağacının kurumuş

yaprağı olabilseydim ayaklarının altında



13 Eylül 2019 253 şiiri var.
Yorumlar (2)
  • 4 yıl önce

    Çokça tebriklerimle usta

  • 4 yıl önce

    iyi şiir.... ve güne çok yakışmış kutlarım bir fikri çalan şiir yüreği...