Hakim Bey

Hakim bey, bu kalbimi kim yargılayacak şimdi?
Suçum sevmekse, cezam ne olacak?
Ben en saf yanımla düştüm bu davaya,
karşımdaki ise yalanlarıyla beraat etti.
Adalet terazisi mi kırık,
yoksa bende mi fazla günahsızlık vardı?
Benim tek şahitlerim gözyaşlarımdı.
Hakim bey, içimdeki isyanı bastıramıyorum,
her duruşmada kalbim yeniden suçlanıyor.
Bir ben değilim ki yaralı bu şehirde,
herkes mahkûm edilmiş kırık sevdalara.
Ben aşkı savundum, onlar sevmiş yazdı tutanağa.
Hakim bey, adalet dediğiniz şey,
bazen zalimin yanında dimdik duruyor.
Mazlumun sesi boğuluyor duvarlar arasında,
benim çığlığım ise kayboluyor kayıt tutmayan kalemlerde.
Oysa ben yalnızca sevdim,
yalnızca yarınlara umut taşımak istedim.
Bunun neresinde suç var, söyleyin bana.
Hakim bey, kaleminizin ucu kan damlatıyor,
kararlarınız hep yüreğime saplanıyor.
Ben masumiyetimi anlatamadım kimseye,
çünkü aşk suçlu sandalyesine oturtuldu birkere
İnsan sevmekten nasıl suçlu olur?
Hakim bey, ben bu kalbi kelepçelerle gezdirdim,
yüreğimin zincirlerini kırmaya kimsenin gücü yetmedi.
İsyanlarımı susturdum, suskunluklara mahkûm oldum
Benim tek suçum gerçek olmaktı,
oysa onlar sahte sevgileriyle beraat ettiler.
Bir gün bu dünya devrilirse adalet diye,
bilin ki altında yine gerçek sevenler ezilir.
Hakim bey, tanıklarım gökyüzünde asılı,
her yıldız şahittir gecelerimin çığlığına.
Karanlık bile biliyor benim suçsuzluğumu,
ama insan kalbi işte, en çok seveni yakıyor.
Benim davam kapanmaz,
çünkü kaleminizin kararı değil,
yüreğimin kanı yazacak son hükmü.
Hakim bey, benim için müebbeti hazırlayın,
çünkü bu kalp sonsuza dek sevmekten vazgeçmez.
Ne cellat susturabilir bu yangını,
ne de karar defteriniz kapatabilir bu dosyayı.
Ben yandım, hem de isteyerek, bile bile.
Beni öldürseniz bile yaşar bu sevda,
çünkü ölüm bile aşka hükmedemez.
Hakim bey, ben kendimi savunmuyorum artık,
çünkü suskunluğum bile yeter delil yerine.
Ben kaybettim, bunu kabullendim,
ama unutmayın; kazanan da asla huzur bulamayacak.
İnsan yalanla kurduğu tahtta
bir gün kendi kanında boğulur.
Bunu da yazın tutanaklara.
Hakim bey, siz kararınızı çoktan verdiniz,
ben ise içimde hâlâ Mahkumum.
Çünkü kalbimin zincirini kıramazsınız,
yüreğimin çığlığını susturamazsınız.
Hakim bey, hükmü siz değil hayat verdi.
Ben artık bu mahkemenin kapısını ardıma kapattım.
Ne beraat isterim, ne de ceza;
çünkü kalbim sizin terazinizden çoktan çıktı.
dosya kapandı, dava bitti.
keşke bizi dinleyen, dertlerimizi mahkum edip mutluluğumuzu perçinleyen bir hakim olsa