Hamdolsun Hamdullah Efendi
Hamdolsun Hamdullah Efendi mi?
Mahallenin bakkalıydı.
Geçenlerde bir sohbetimiz geçmişti.
Size ve bana söyleyeceği birkaç yalandan başka
diyeceği pek bir şey yoktu aslında.
var olmasına vardı; ama
günahı pirincin taşları kadar ağırdı.
Azrail yakasındayken,
susardı,
Hamdolsun Hamdullah Efendi!
Nasılsın dese biri,
Hamdolsun diyerek başlardı yalana ama,
yalnız kaldığında duada:
'Rab bana: hep bana! '
Biraz paraya düşkündü.
Hamdolsun Hamdullah Efendi!
Camiden çıktığında bakınırdı etrafına.
Dilenciye hocanın kolunda yanaşırdı.
'Gördün mü hoca,
kendi çocuğuma bile vermiyorum bu kadar para! '
diyerek devam ederdi yoluna...!
Bu halini biri görse,
'Sadakanın anlamı kaldı mı efendi? ' dese,
'Girme Allah ile arama' derdi.
Ben de sonradan duydum;
Ayriyeten laik bir insandı
Hamdolsun Hamdullah Efendi!
Ayın on beşi geldikten ve emeklinin
maaşı verildikten sonra
sorardı mahalleliye hatırını.
Öyle zannediyordu ki
mahalleli inşa edecekti onun yatırını.
Takvasını sorsan,
evliya zannediyordu kendini
Hamdolsun Hamdullah Efendi!
Camiden göğsünü gererek giderdi bakkalına
Kafasında cennet hesapları varken
mahalleli de görmeliydi onun namazdan gelişini.
Korkunç ve soğuk tabutun içinde gidişini
kimse görmedi.
Allah var şimdi
iyi adam değildi şu bizim
Hamdolsun Hamdullah Efendi.
Ne kadar çok Hamdullah Efendiler var etrafımızda .... 🤐 Tebrikler Sevgili Kaya ... çok güzel bir konu yakalamış ve itinayla işlemişsin sözcükleri , kutlarım seni evlat ... sevgiler ...