Hangi Gün İçinse

.
Küflenik bir kasabaya dönüştüm
Kimseler kalmadı sokaklarımda.
Yoruldum Godot'yu beklemekten

.
Sırıta sırıta anlatma bana o şehri
Bülbülleri kafeslere tıkmış herkes
Lacivert güller dalında kuruyor...

.
Fazlaysam
Son kez öp öyle mıhla beni...
İçine dert olmasın gidişim...

.
Seni kaç kez içime çektiğimi
Ve kaç kez sırt sırta öldüğümüzü
Küllüklere sor

.
Kasım güneşi az geliyor ısınmama...
Bir son vermeliyim bu ruhani yaşamaya
Yükümü taşıyacak trapezlerin yolunu gözleme vaktindeyim
Adımı demirbaşından düşür koca dağ...

.
Elyazmalı suçlarımı belki biri bağışlar da öyle
Çekip giderim
Bekliyorum...

.
Fark etmez telaşınla gel kapıma
Aç bıraktığın zamanlardan kalma bir borcunu daha ödersin
Gülüşün cilvelerin var soluğun var azımsayamayacağım
Ferahlandır beni yandığım çavlanlarda