Hâr
'Ateş düştüğü yeri yakar
Bir yusufcuk havalanır
Ölü bedenlere...'
Kim bilir!
Gamzelere düşen
Kaç eksik gülümseme
Anlatır kader çizgisini
Kalın puntolara çizilmiştir
Hayat...
Acı bir sızının yürek iniltisi
Göz ucunda donmuş gözyaşı
Kaç iklim götürür genç fidanları
Kökünde gün dolduran analara inat
Ve...
Gün doğumu kanatlarına
Şehit işlenen kuşlar
Kaç kulaca sığar ömür
Dönüşlere barış çığlığı
Sevmek yok artık
Masumane yanını
Sevdanın...
Yüzü dönük geceler
Sabaha dikilen nefes
Hârlı ateşlere düşerken
Esrik hikâyeler söylenirdi
Kor yanından ateşler
Küllenirken...
Ölmek!
Ne anlamsız en verimli çağında
Bir duvar ustası gibi terlemeden
Keşkelere vurulmadan gitmek
El ayak çekilince kuşluk vakti
Kimseden habersiz
Silinmek...
Düştüğü yeri yakar acı
Kabuksuz yaralar açar
Bilindik merkezlere
Sızarak...
Yalnızlık;
İki büklüm yatmaktır
Soğuk zeminde
Titreyerek...
Hiç olmazsa bir çınar
Olsa tepemde tüm
Yüreksizlere inat
Çiçeklense bahara
Şehitler ölmez anne...
Yaşama künyesi asılıdır boynunda
Onu öp anne onu öp gelişlerinde...
Hâr yangınıma...
Yalnızlık; İki büklüm yatmaktır Soğuk zeminde Titreyerek...
Uzun söze ne hacet şiirdi.
Tebik ediyorum efendim...
Şehitler ölmez anne... Yaşama künyesi asılıdır boynunda Onu öp anne onu öp gelişlerinde... Hâr yangınıma...👍😅👍
Kutlarım Ali Ekber güzel şiirini içtenlikle...
kefenleriyle dirilecek olan hayellerin ardından yakılan ağıt gibiydi.. kaleminize teşekkürler..
..günceli her daim yüreğinde tutan hüzünlere sarıp bizlere sunan usta çokça vardır sanırım içinde hissedip güzelce anlayan teşekkürler tebrikler...
kalemin burnunun direği sızlamış,kutluyorum samimi kalemi.