Hasreti_zaman
hey perişan padaşiha dilenci gecelerim
yakarak esen ateşin esareti
dağlar gelmezlere kağnı gibi ayca
ayaklarımın altında
gece esmer bir tokat
sıcak bir bıçak kadar ilişmiş nefesime
on beş yaşımın dilberi saf
hatıralara eğilmek kaçınılmaz yas
vurdular
acımasızca, azizce; gonca güllerle
koca yürekte sakal koydular
gittiler
gözüm göre göre...
bıçak sapladım sabahlara
kendımı yaraladım çokca
ormanlarımda gömüldüm
üşüdüm doğduğum topraklara
anlatılmaz yağmurdan önce
ıslak ve buluşan toprağa
düşüş sureti
şehrin kirinden çeker giderim
sağnaklarından önce
ankalardan süzülen kuş
bugün görüş günü
aynı dallardan düşecek meyvamız
bekle..
gözlerimin içene düşen petek
yağmurdan önce son toprağı çeken böcek
aynı daldaki meyvamızın rengi
uzaklardan çokca geleceğim
bekle hasretimden öce
önce geleceğim..
👍👍👍tebrikler güzel bir çaklışma emeginize saglık