Havranlı Seyyid...!
Bu hikâye bir devin küllerinden doğuşu;
Kararmış ikbalimin beklediği bir güneş...
Bin olan düşmanları bir mermiyle boğuşu;
Duruşu cihan gibi, Hazret-i Hamzaya eş...
Kim demiş okyanuslar bir damlada boğulmaz!
Koca bir ulus taşır, Seyyidimin kolları...
Şaşıyorum kim demiş küllerinden doğulmaz!
Nice dağlar aşıyor, nurlu tarih yolları...
Havranlı Seyyid diye, çağırdılar erenler;
Haydi Allah Bismillah, gücü sende atanın...
Şehadet diye diye, canı yere serenler;
Öksüz kaldın vatanda, öz oğluyken vatanın...
Seni nasıl anlatsın aciz kalır satırlar;
Hangi kelam muktedir, izahına beşerin...
Biz unutmuş olsak da tarih seni hatırlar;
Şu gördüğün yurdumda, hepsi senin eserin...
Sen diyorsam, Alisin, Hasan belki Muratsın;
Nice gelincik açar, toprağımda, taşımda...
Sen önünde durulmaz, Dicle belki Fıratsın;
Mehmetçik diye ağlar, sızlayan gözyaşımda...
Hem gözyaşı, hem kan var; olmaz böyle bir dram!
Ne kadar millet varsa, hepsi bize düşmandı...
Yüz okkaymış mermiler, yüz okkaymış bir gram;
Diz çökerken hainler, bir değil bin pişmandı...
27/11/2007
Saat: 20:17