Hayal Oldu

Köye gittim, düğün dernek kapalı

Fırınlarda keşikciler sıralı

Kaç kişi oldu, gömbeyi soralı

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş

Değirmenler fare, örümcek dolmuş

Köye gittim, düğün dernek kapalı

Fırınlarda keşikciler sıralı

Kaç kişi oldu, gömbeyi soralı

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş

Değirmenler fare, örümcek dolmuş

Bize süt veren Sarı Öküz ölmüş

Fadime yengemiz sosyete olmuş

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş

Köylü bu kadar fukara olalı 

Sokaklar boş, kapıları dayalı

Kaç sene geçti, gömbesiz kalalı

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş 

Fırında ne pardu kalmış, ne kürek

Yapanda ne odun kalmış, ne tezek

Bu durumda nasıl bi gömbe görek

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş 

Namert sofrasında fakir doyalı

Hangi kapıyı çalsam hep yaralı

Ekmek, peynir ne istersen paralı

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş 

Fırınlara odun, tezek çatmışlar 

Bir kaç leğen hamurlara batmışlar

İçine ne yağ ne de çiğ katmışlar

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş 

Köze, küle hamurları taşırmış

Içine de kara sıçan düşürmüş

Hanımlar hamuru böyle pişirmis

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş 

Öztek Ahmet, ben gömbeden kaçamam

Oklavam yok, hamurları açamam

Arasam senden boşunu bulamam

Gömbeyi yemek hayal oldu gardaş 

....

Şair birazcık divanedir. Köye gömbe getirmesi için salmışlar. Oda atmış omzuna heybesini köyü kapı kapı dolaşmış. Lakin evlerine ne buyur etmisler, ne de heybesine bir parca gömbe vermişler. Yetmezmiş gibi türlü bahane uydurarak süt veren öküzler öldü diye kendisini kandırmışlar. Oysa her fırın, her ev türül türül gömbe kokuyordur. Sofrana misafir koyamıyorsan yemeğini kokutma, alan var alamayan var, bulan var bulamayan var. 

Bu şiirde hem abartı hem taşlama bir arada kullanılmıştır. Şiirlerde abartı örneklerine Türk edebiyatında zaman zaman rastlananmaktadır. 

"Manda yuva yapmış söğüt dalına 

Yavrusunu sinek kapmış duydun mu?" 

Şiire bahse konu olan yer Tokat’ın Gömbesiyle ünlü Kızık Köyüdür. Kızık boyu Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biridir. Bu boyların Bozoklar kolundan (sağ kolundan) Oğuz Kağan'ın oğlu Yıldız Han'ın soyundan gelmektedir. Köy örfüyle adetiyle kültürüyle öne çıkmış, geleneklerine sıkıca bağlı bir köydür. Köy ahalisi yardımsever, misafir perverdir. Bunun yanında her insanı birazcıkta şakacı, nüktedandır. Hangi kapıyı çalsan bir lokma ekmeklerini ikiye bölerler. Haliyle bu şiir böylesi köy haketmez. Belli ki şair gömbenin âlâsını tattıda kendisini köye gönderenlere heybesinden gömbe vermek istemez. Bu taşlamanın sırrı böyle olsa gerek...

Ahmet ÖZTEK 

1 Nisan 2023