Hayat Martaval
Ekseninden kaymış düşlerin yorgun savaşçısı
Fabrikanın gölgesinde dişlerini unutan adam
Daldır kaç budanmadan lokmaları yutarken
Arıtılmamış suların lağım kokusu damağına siner
Bilinen tek şey vardır burası inandığı okul
Bilmediği tek şey vardır bedeni ruhundan yoksul.
Mutludur o düşünmez tahribatın gerisi nerde
Mutludur o tanrının verdiginler'e şükrederken
Somut bir düşünce sarar yokluğun içinde keder
Kadın Bolşevik isyanından cıkma sarma tütün
Tütünde yanar adamda yanar yangın yeri
Dişlerini tanıyıp, beli güneşi görünce iki büklüm.
Kör topal suratsız hayat yokuşunda abalar
Mantık karada kürek çeker.. ağlar yağmur
Yosmalar günü doldurur caddeler nahoş
Hesap kunta kindeler üzerine kurulur şükür
Yılanların dansında duyduğu his, duygudaşlık
Arıtılmış öğretiler siner yüreğine bol sulu küfür
Aşk uzak, zenginin koltuğunun ısıtma cihazı
Asımın çocuğu doğduğu gün alnına vurulur yazı
Mahkeme kurulur,birileri suçlu, diğeri tazı
Ölür garip ölür kimse bilmez neden ölügünü
Yinede o mezara bir garip gömülür.
(Ölüm fakirin,
Kaybetme derdi zenginin... en azından)