Hayat Treni
Keçiyi yardan uçuran bir tutam ot misali
Geçici hazlar uğruna yaşanır hayat
Müebbete mahkum olmuştur insan
Ölmeden çıkış yoktur bu koğuştan
Bildiğini okuyor, seni dinlemiyor
Kimilerinin üstünü, kimilerinin altını çiziyor
Elindeki kara kaplı deftere
Durmadan bir şeyler karalıyor
Bir meçhule duyulan özlemle
Sıvanır kollar, bağlanır pabuçlar
Ölüm bir anlık olsa da
Ölüm duygusu bir ömür yakandadır
Bir yandan dolar, bir yandan boşalır
Hayat treni bazen kaçak yolcu da alır
Yarı yolda bırakır, menzile asla varmaz
Kimi kimsesi olan da kimsesizdir aslında
Bir gaflet uykusu çöker üstüne, çaresizlikten
Elde bir şey olmazsa kafa da basmaz zaten
Bir ahmaklık sarmalar dört bir yandan
Kaldırımlar mezar taşıdır şehrin geceleri