Haziranda Ölmek

( Hasan Hüseyin Korkmazgil'in anısına saygıyla)

Zor yıllarım;
Dalya'dan iki fazlası hani
O bir düzüne
Düşünmemeye çalıştıkça,
Fatiha okutan
gelmişine, geçmişine

Düne kadar hiç önemli olmamıştı zaman
Araştırmamıştım bile, ne demek Tiran
İşte tam da bu yüzden
Sıkılmış boğazların nefes alışı gibi yüreğimde Haziran

Haziran;
Kış kıyamet, evsizliğimin üzerine yağan ağırlığın silkelenmesi gibi
Kurumuş kar kütleleri içerisinden baş göstermesi gibi berfin'in
Ve bir boran sonrası
güneşin görünmesi gibi bulutların ardından

Aslında hiç sevmeyeceğim kışı
Adını da anmayacağım o mücadeleci ruhu kaybetsem
Ardında bahara ulaşmak umudum olmasa
aramayacağım da uyuşan parmaklarıma sokacağım parkamın cebini
Bırakıvereceğim kendimi olduğum yere
birileri gibi sarılıp inanmadığım kahpe kadere

Tükeniyorum, tükeniyoruz
Bu Haziran da göremezsem ışığı
Kıracağım ağzıma götürdüğüm kaşığı
Kapatacağım beynimde aydınlatmayan ışığı
Göreceksiniz !Yakacağım o haki parkamı
Hiç düşünmeden arkamı.

Kırılmışsa İdare lambasının camı
Yoksa insanca nefes alışın anlamı
Ha bir eksik, ha bir fazla ne fark eder
Olmasın şairin mürekkebi, çekilsin damarının kanı
Bu kadar insanın olduğu yerde görememek var ya!
Çıldırtıyor, çıldırtıyor insanı

30.01.2015

30 Ocak 2015 52 şiiri var.
Yorumlar