Hep Yürümek Kendine Yine Kendinden

kaç zamandır yürüyorum bu sokakları !
ne zaman kaybolamıyorum bir eşyanın içinde,
bir yok olmak bulunmuyor göğsümde,
birden adımlarım sanki kendi kendine...
gülüyorum...
bu kadar gülmek çıldırtabilir insanı.
belki bir çıldırmak töreninde karşılaşmışız,
sorular sormuşuz,
alaya almışız birbirimizi
ya da bir matem var belki
ölenlere üzülüyoruz sırf korkumuzdan,
yalnızlıktan
ve bıkmışlıktan üstelik.
saat kaç ?
yine mi aynı hüzün şöleni gördüğümüz şu dünya ?
bazen bunalıyorum ürkek bir kedi kadar
kanatlarım olsaydı diyorum
bambaşka göklere uçabileceğim kanatlar.
sonra acılar geliyor içimin çalkantısına
bir nefes yetecek eminim
bir nefes
sonsuz bir gökkuşağına...

üstelik hep aynı soruyu soruyorum kendime,
ben kimim ve bilmem ki ne işim var burada ?
durun bir dakika,
ışıkları kim söndürdü?
benim ki yürüdükçe kaybolan acılarım vardı
bir gün kendimden geçmişim
olur böyle ara sıra kendimden geçmişliğim
derken birden o geldi
ne kadar yürüdüysem fayda yok,
bir türlü geçmedi.

ben artık olur olmaz sokaklara atmıyorum kendimi
o da her nasılsa aklımdan çıkmıyor
bir birlikteliği yaşıyoruz paramparça
yorgunluğumu da biliyorum
düpedüz bıkmışlığımı da oysa .
hem kendimi bilmiyorum şimdi
hem onu
hem kimseyi
bir ölünün silüeti gibi geçiyorum dünyanızdan
sizin dünyanızdan öyle ya
bir kabir suskunluğuyla bekliyorum kapımda
hayat diyorum, hayat
eskidikçe güzelleşiyor nasılsa.

gözlerimden korkuyorum efendim
böyle bir canavarlar gibi saldırıyorlar dünyama
oysa bunlar benim gözlerim üstelik
peşin davetler bulmalıydım kopkoyu boşluğunda
bir mısradan nasıl korkuyorsam
öyle de korkuyorum şimdi
kendi gözlerim üstelik
fakat ben kimim?
bir hamal mı sırtında taşıyan her gün kendini,
yoksa
usul usul geçen dünyanızdan bir ölünün silüeti mi ?
biliyorsunuz bıraktım artık yürümeyi
oysa ne çok yollar tükettim
ne çok yürüdüm , yok
geçmedi .

07 Temmuz 2013 162 şiiri var.
Yorumlar