Her Nefes Seferi
Seferdeyiz 
Firavun ya da Musa olalım 
Düşmüşüz arzın kucağına 
Son nefesler sıra sıra 
Uzanıyor kıyametin olduğu yere 
Seferdeyiz 
Firavun ve biz. 
Nedir köle ve emir arasındaki 
Benzerlik 
Ölüm mü? 
Hayat mı? 
Her ikisi birden olur ya 
Başka say bakalım farkı ne. 
Hangisi daha çok yaklaşır Hakka. 
Ah deli aklım düşümeden edemiyorum 
Neden Hz İbrahim söz verdi, 
Neden İsmail Kurban oldu. 
Hiç düşünmeden kurban olmak 
İstedi oğlu. 
Ah düşünmek bile ne kadar zor 
Şeytan sarmışken dört bir yandan 
Bize ne kadar zor. 
Evet hayata nasıl geldiğimiz sormadan 
Yokluktan varlığa geçiren Rabbi bilmeden 
Nasıl anlarız Hz İbrahim'i 
Nasıl anlarız Firavun karısı 
Müslüman Asiye'yi. 
Yok yok artık dönmem dünya 
Sen yolunda dönüyorsun ya 
Bende senin gibi almışım emri 
Dönüyorum yörüngemde 
Sıratım, vuslatım belli. 
Yürü cahil ve anlamaz yanım 
Susun artık bırakın zan ve şüphe tayfaları 
Nasılsa ölüm hepsinizin hakkından gelecek 
Bir halis müslüman yanım ölmeyecek. 
Gene diyorum ya 
Firavun ve Musa 
Ya da köle ve emir ne kadar farklı 
Koca bir kainat ve herşeyin ötesindekinin 
Ezel ve ebedin sahibi karışında 
Kim durabilir kim kulluğu Hak edebilir: 
Cevap insan. 
İnsan, koca dağların taşıyamadığı yükün 
Altına giren zayıf çelimsiz varlık. 
İnsan, 
Eşrefi Mahluk olan insan; 
Oku Yaradan Rabbinin adıyla 
Her nefesin sayılı ve seferi olduğunu bilerek 
Eğil ve secde et yaklaş Rabbine. 
(Mayıs 2010 İstanbul)