Hey Gidi Günler

Takvim yaprakların telaşına yenildik
Birer birer
Yağmurlardan kaçtık ıslanmak pahasına
İliklerimize kadar üşümek varken
Martılar misali

Hey gidi günler hey...

Masa üstünde kaldı
Güldüğümüzü gösteren
Siyah ? Beyaz resimler
Albümler kilitli sandıklara gömüldü
Sessiz sessiz...

Hey gidi günler hey...

Kalem unuttu kağtların üstüne
Arzuhali hal etmeyi
Sevgili ........ diye başlayan
Hasretle son verilen satırları
Beklemeyi....Postacıyı...

Hey gidi günler hey...

İtiş ? kakış sinema biletini almak için
Girdiğimiz kuyrukları
O tahta sandalyelerin gıcırtısını
Ellerdeki mendili
Saklanan ıslanmış yanakları
Beyaz leblebiyi gazozun içine atıp
Beklemeyi
Kâğıt - helvayı...



Hey gidi günler hey...

Soba üstünde kestanenin kokusunu
Çayın buğusunu
Ekmeğin kızaran tarafını sonra
Buram buram odaları kaplayan cıvıltıları
Günaydınları...
Aydınlıkları...

Hey gidi günler hey...

Yaramazlıklarımızda arkamızdan atılan
Tam isabet terlikleri...
Süpürgenin 'Gâvur' tarafını...
Sokak lambasının altında yapılan sohbetleri
Bir bekçi düdüğüyle son bulan...

Hey gidi günler hey...

Kırdığımız camları
Top oynarken
Şen ? şakrak...
Yarılan o plastik topları
Misketlerimizi dünyaları saklayan
Ellerimizin çamurunu sonra
Üşüyen parmaklarımızı...

Hey gidi günler hey...

'Komşu bu akşam size geliyoruz' seslenmelerini
Buyurun...Buyurunları telaşlı telaşlı
Yaprak sarmalarını
Gözlemeleri içli içli
Demli çayları
Büyüklerini yanında oturmaz çocuklar tembihlerini
Kıs kıs gülmeleri sonra...
Öpüşen dizi kahramanlarını görünce
Hey gidi günler hey...

Takvim yaprakların telaşına yenildik
Birer birer
Yağmurlardan kaçtık ıslanmak pahasına
İliklerimize kadar üşümek varken
Martılar misali

'Ne olurdu maziden birkaç gülüş çalsaydık;
Hırsızlık değil maksat keşke çocuk kalsaydık...'

03/09/2013
Saat: 17:37

03 Eylül 2013 1086 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar