Hicranlı Ağıt
Bülbüller sustu, bağban yasta, hicran ağlıyor 
Hazan vurdu da, bostan yasta, hicran ağlıyor.
Ne gül kaldı, ne gonca, hüzün çöktü gülşene 
Gönül âh ile nâlân, yasta hicran ağlıyor. 
Tuzağa düşmüş bülbül, habersiz düştüğünden 
Âzât için durmadan yasta hicran ağlıyor. 
Bekleyen akıbetten kurtuluş mümkün değil
Eleme düştü de can, yasta hicran ağlıyor. 
Dert istilâ eyledi, şifa uman kalplerin
Figanı cılız, yavan yasta hicran ağlıyor. 
Yalvarıyor ümitle, harcayarak gücünü 
Duymuyor diye cânan, yasta hicran ağlıyor. 
Ömrünü israf etmiş, bakıyor da geriye 
Nedametle perişan yasta hicran ağlıyor. 
Hep vefakâr olmayı düşünmüş olamamış 
Yaptıklarına pişman, yasta hicran ağlıyor. 
Sarılmış çâre diye ağyarın mihnetine 
Yaralanmış ruhundan, yasta hicran ağlıyor.
Ne derdi varsa garip dalmış hüzün seline 
Şu ASGARİ umutla yasta hicran ağlıyor.
