Hoşçakal

Nihaller kurudu, bahçe tutuştu
Zaman ateşinde yandık, hoşçakal.
Sevda değdiğimiz bir göçmen kuştu,
Biz onu ağır taş sandık, hoşçakal.

Elimizden düştü umudun mumu,
Görmedik önümüz toprak mı su mu?
Tükendi sonunda saatin kumu;
Şeytanın sözüne kandık, hoşçakal.

Vehimmiş yüzünde gördüğüm ışık,
Ne aşk hakikatmiş ne de o aşık.
Tutup da umudu bak kaşık kaşık,
Gayya ateşine bandık hoşçakal.

İkrarın diline zem kondu gayrı,
Gönüller tutuklu yürekler sayrı.
Bahçıvanın bağa olmadı hayrı.
Sevgiye üç günlük handık, hoşçakal.

Nalemde firakın fecri belirdi,
İzan naçar kaldı, akıl delirdi.
Hani ayrılırsak ölüm gelirdi?
İşte o kelimeyi andık: hoşçakal.

04 Ekim 2012 210 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Şiirin nazım biçimi 11'li hece ölçüsüdür ve 6+5 li hece durakları mevcuttur. Bu ölçü en son kıtanın en son dizesinde bulunan â??İşte o kelimeyi andık: hoşça kal.' daki 7+5 lik bir durak hatasıyla bozulmuş. Bunu â??biz o kelimeyi andık; hoşça kal' şeklinde belki düzeltmemiz mümkündür. Kafiye düzeni ise,11'li hece ölçüsünün yaygın olarak kullanıldığı; abab cccb dddb ... â??dir. Koşuk nazım şeklinin devamı gibidir edebiyatımızda. Edebiyatımızda bu türün uzunluğu genellikle 3 ile 5 kıta arasında değişmektedir. Bu şiirde kıta sayısı da özüne uygun bir şekilde örülmüş.

    Gelelim şiirin temine, â??hoyrat ellere düşmüş gül' misali hayatlardan bir hayatı anlatan şiirleri okudukça aklımı alt üst eden bir soruyla cebelleşiyorum, bu gülün yok mudur bir dikeni ki kendisini hoyratça tutan elleri kanatsın? -Vardır var olmasına da kıyamadığındandır olsa gerek bu kendine kıyımlar. İşte bu şiirde de bunu gördüm. Ara sıra öldüm ve şiir dedim.

    Yine acıyı tebrik etmeden gidiyorum sayfadan...